Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.14
Şule Nur AYKANLI
Şule Nur AYKANLI
@KAYIIP
8 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Ali Rıza Bey prensiplerine düşkün biridir. Prensiplerine uymadığı için bir şirketten istifa eder ve evine çekilir. Şevket, Fikret, Neclâ, Leylâ ve Ayşe adında 5 çocuğu vardır. Babası işten ayrıldıktan sonra ailenin bütün yükü Şevket'in üzerine kalır. Şevket yüksek maaşlı bir işte çalışmaktadır ve aynı babası gibi bir delikanlıdır. Eşi Hayriye
Ahmet Cemil adında bir genç vardır. Babası o daha lisedeyken hayata gözlerini yumduktan sonra annesi ve kız kardeşine kendisi bakmaya başlar. Okul çıkışları polisiye romanları çevirerek ve zengin ailelerin çocuklarına özel dersler vererek geçimini sağlamaya çalışır. Bir süre sonra arkadaşları ona bir gazetede çevirmenlik yapmasını önerir ve Ahmet Cemil de gazetede çevirmenlik yapmaya başlar ve durumunu düzeltir. O bu arada aynı zamanda sınavlara da çalışmıştır ve sınavlara girerek okulu bitirir. Edebiyata da ilgisi büyük olan Ahmet Cemil bir yandan da eserler yazmaya çalışır. Daha sonra Lamia adında biraz çocuksu bir kıza aşık olur. Bir süre sonra gazetenin sahibi ölür ve yerine oğlu geçer. Oğlu ile Ahmet Cemil'in kız kardeşi evlenir. Eşi Ahmet Cemil'in kız kardeşine bol bol şiddet uygular ve bebeğinin düşmesini sağlar. Ahmet Cemil kız kardeşinin acı çekmesine dayanamaz ve geri evine getirir fakat ne fayda kız kardeşi bir süre sonra hayata gözlerini yumar. Ahmet Cemil gazeteden de kovulur. Acılar biter mi? Ahmet Cemil'in aşık olduğu kız da artık bir başkasıyla evlenecektir. Her şey üst üste gelmiş Ahmet Cemil artık yıkılmıştır. Çok değer verdiği eserini de yakmış ve yok etmiştir. Artık sadece annesi için yaşamaktadır.
Feride; yaramaz ve hareketli bir kişiliğe sahiptir küçüklüğünden beri. Babasının mesleğinden dolayı daha küçük yaşlarda birçok kez şehir değiştirmiş ve en sonunda 6 yaşında annesini kaybettikten sonra 3 yıl boyunca babaannesi ile İstanbul'da kalır ve onu da kaybettikten sonra Sör Mektebine başlar. Buraya başladıktan sonra babasını da kaybeder.
Okur Takip Önerileri
Sol Ayağım, Chirsty Brown'un yaşam hikayesini anlatan gerçekten nefes kesici ve insanı derinden etkileyen bir kitap. Chirsty Brown, doğuştan beyin felci olan buna rağmen mücadeleci ve hayal güçü çok geniş bir çocuktur. Çevresi onun fazla yaşayamayacağını düşünse de annesi ona her şeyden çok inanıyor ve onun için elinden gelen her şeyi yapıyor. Günlük olarak onunla ilgileniyor, ona yazmayı okumayı ve diğer kardeşleriyle eşit olabilmesi için elinden gelen her şeyi yapıyor. Yazmayı öğrendiğinde yazdığı ilk sözcük "ANNE!"dir. O normal insanların aksine elini kullanamadığı için sol ayağını kullanarak yazmaktadır, sol ayağı vücudunda doğru düzgün çalıştırabildiği tek yerdir bu nedenle her şeyidir. Chirsty'in bir diğer uğraşı da resim yapmaktır. Bir gün mahalleden Jenny adında bir kıza aşık olmuştur. Jennyle bir süre zaman geçirdikten sonra Jenny de yavaş yavaş ondan uzaklaşır. Böylece Chirsty daha da içine kapanık bir birey haline gelir. Bir gün karşısına bir doktor çıkar ve tedavi umudu ile karşılaşır. Bir yandan tedaviye devam ederken bir yandan da kitap yazmaya çalışır. Birkaç denemeden sonra nihayet güzel cümleler kurmaya başlar ve onu bir seminerde okur. Herkes tarafından kitabı çok beğenilir.
Bu kitap beni gerçekten derinden etkiledi ve hayata karşı mücadele etmeyi öğrendim. Bu kitap sayesinde hayatımdaki negatiflik kavramını bir rafa kaldırıp daha pozitif ve mücadeleci bir insan olmaya başladım. :) Her insanın okuması gereken gerçekten muhteşem bir kitap. Chirsty Brown benim hayatım boyunca örnek alacağım nadir insanlardan biri haline geldi bu kitabı okuduktan sonra. :)
Yılkı atı, önceden çok hızlı koşan ve yarışlarda sürekli derece yapan Doru'nun elden ayaktan düştükten sonra yılkıya bırakılmasını anlatan harika bir kitap. Doru bırakıldıktan sonra eve tekrar gelir ama İbrahim onu tekrar tekrar uzaklara gönderir. Doru bundan sonra yalnız ve kimsesiz olduğunu anlıyor. Daha önce hiç doğayla bu kadar yalnız kalmamış Doru'nun artık gidecek bir yuvası yoktur. Yılkıya bırakıldığı yerde Çılkır adında bir başka at ile tanışır ve daha sonra diğer atlarla. Yılmadan yılkıdaki zorlu mücadelelerine devam ederler. İbrahim Doru'yu geri almak istediğinde bu sefer Doru ve annesi birlikte kaçarlar. İbrahim artık kaybetmiştir. Bir şeyi sadece bize yararı olduğu zaman değil, her zaman karşılıksız sevmemiz gerektiğini anlatan etkileyici bir kitap. Belki de kitapta kahramanlar insan olsaydı bu kadar etkileyici olmayacaktı. Doru'nun yaşamı gerçekten bir çok şey çıkarılacak. Mücadele etmeyi öğretecek mükemmel bir kitap.
