Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay’ın bireyin kendini topluma kabul ettirme çabasından çok toplumdan kaçma çabasını, bireyin kendi iç dünyasına yapacağı bir serüveni ustalıkla ve yine bilinç akışı tekniğiyle kaleme aldığı eseridir. Tehlikeli Oyunlar eserinin kahramanlarının isimleri dahi bir biriyle bir o kadar alakalı bir o kadar da karşıt durumdadır. Hikmet Benol kendisine bir dünya oluşturur. Dış dünyadan daha farklıdır. Duygu ve mantık çatışmasının yaşandığı tüm zamanlarda tam anlamıyla ikisine de uyum sağlayamaz bir türlü. Eserde insan psikolojisinin aslında hiç de kolay anlatılamayacağını ve anlaşılamayacağını yazar okurlara hissettirir. Atay’ın üslubuna baktığımızda alışılmışın dışında özgürce kurulmuş cümleler, esirlikten kurtulmuş kelimeler, başkaldıran paragraflar görürüz. Olay insandır bu eserde kimi zamansa insanın olayıdır. Tehlikeli Oyunları’ı anlamak için acele edilmemelidir. Çünkü gerçek bazen çok yakınken bazen soyut bir evrende her şeyin dışındadır.
Erkek ve kadın bir birlerine verilmeyi bekleyen iki insan,peki ya başkaları …Her işin en güzelini en iyi bilenler mi yapar yoksa en çok o işi sevenler mi? Her şeyin bir cevabı olmalı mı yoksa yalnızlıktan mı düşünür insan tüm bunları ? Tehlikeli Oyunlar’ bizi bizden iyi anlatacak bir kitap.
