Amerika'nın Newyork şehrinde bir hırsız banka içindeki çalışanlara bağırdı: Kıpırdamayın! Para devletin, hayatınız da sizindir. Yani herkes sessizce uzansın...
"Buna anlık akılla ikna denir."
Hırsızlar çalmayı bitirince Üniversite mezunu olan genç hırsız, ilkokul mezunu en yaşlı hırsıza dedi ki: Reis kaç para aldık sayalım. Liderleri olan yaşlı hırsız bozuldu ve ona dedi ki: Aptal mısın? Bu çok para ve saymamız uzun sürer, ne kadar para çaldığımızı haberlerden öğreneceğiz!
"Bunun adı tecrübe"
Hırsızlar bankadan çıktıktan sonra banka müdürü şube müdürüne dedi; polisi çabuk ara. Ama şube müdürü ona dedi ki: Bekle 10 milyon dolar alıp kendimize saklayalım daha önce zimmetimize geçirdiğimiz 70 milyon doları da ekleyelim.
"Buna akışına yüzmek ve durumu lehine çevirmek denir"
Banka müdürü dedi ki; her ay soygun olsa çok iyi olur...
"Ve buna çok ileri gitmek denir"
Ertesi gün haber ajansları bankadan 100 milyon dolar çalındığını bildirdi!
Hırsızlar parayı tekrar tekrar saydılar. Her seferinde 20 milyon dolar çıktı. Hırsızlar çok sinirlendi. 20 milyon dolar çalmak için hayatlarını riske attılar. Banka müdürü suya sabuna dokunmadan 80 milyon dolar aldı.
Maskeli hırsız ile kravatlı hırsız arasındaki fark bilgiydi!
"Bunun adı bilgi altına eşittir"
Cübeyl kasabasında kendi halinde bir sahaf. İsmi Baldassare. Genovalı, Embrioca soyundan gelme. Olaylar dünyanın sonunun geleceği inanılan "Canavar Yılında" geçiyor.
Birgün Baldassare'a "Yüzüncü Ad" adıyla bir kitap hediye edilir. Kitap da Allahın 100. isminin anlatıldığı söylenmektedir. Tılsımlı olduğu inanılan kitabı okuyamadan Fransız bir şövalye ye hediye etmek zorunda kalır.
Kitabı verdiğine pişman olan Baldassare kitabın peşinden İstanbul 'dan Londra'ya kadar uzanan tehlikeli ve uzun bir yolculuğa çıkar.
Bu kitapta Baldassare aşkı,ihaneti, korkuyu, macerayı yaşadığı maceraya sizleri de davet ediyor.
Okumaktan sıkılmayacağınızı, bir solukta bitireceğinizi düşündüğüm güzel bir kitap.
Yüzüncü AdAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20186,8bin okunma
Ne diyordu Thomas Hobbes: "Hiçbir korkuluğu kurt suretinde yapmamışlar, ayı ve leopar gibi de yapmamışlar, zannederim ki insandan daha korkuncunu bulamamışlar"...