Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Halit Kanez

Halit Kanez
@Kanez
"burada kalamazsın, başa dönemezsin ama dön Eve dön! Şarkıya dön! Kalbine dön!"
Aradıkları şey hem her yerde, hem de hiçbir yerdeydi. Kim bilir, belki de içinde ilerledikleri karanlık sis,bu çekimin kendisiydi.
Reklam
Düş görüyorum, öyleyse ben varım. Varım ama ben kimim?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Halit Kanez tekrar paylaştı.
Bir parça ekmeğim var, biraz aklım, az buçuk da zevkim.
Suyun Ayak SesiKitabı okudu
Halit Kanez tekrar paylaştı.
Şunu söyleyebilirim Paslı bir rendeye vurarak yüzümü: Bana Bu İbrahimi kavimden bahsetme Güzel ahlak çocuklarının râmettiği O ışıklı geceden...
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Estetik Doktrinler
Estetik DoktrinlerSuut Kemal Yetkin
6/10 · 34 okunma
"İlk söz, beni bir tufanın öyküsüyle büyüten hüzün ağacına yetişmedi mi İbrahim?"
Güzel, gerçekleşen özdür, amacına uygun düşen ve onunla birleşen eylemdir; güzel, gözlerimizin önünde varlıkların ortasında ahenkli olarak geçen ve tabiatından gelen uymazlıkları silen güçtür. ... İyi, aranılan uyumdur; güzel, gerçekleşen ahenktir.
sanatla ahlâkın bağdaşması isteniyorsa, onların ayrımlarını ve özgürlüklerini de kabul etmek gerekir.
tabiatın bize verdiğini tekrarlamak neye yarar? Çünkü kopya daima orijinalin aşağısında kalacaktır; ve bir şeyin benzerini vermek ne kadar tam olursa ondan alınacak haz da o oranda azalacaktır. Hoşa giden, bir şeyin benzerini çıkarmak değil, yaratmaktır. En küçük buluş, bütün öykünme şaheserlerini aşar.
Reklam
Sanatçı ne yaptığını bilir ama, tasarladığı düşünüyü soyut tarzda kavrayamaz; onu ancak duyusal biçimler içinde göz önüne getirebilir. İmge ve düşünü, onun düşüncesinde birlikte vardırlar ve birbirinden ayrılamazlar.
Sanatın nesnede görmek istediği şey, ne onun maddi gerçeğidir, ne de genelliği içinde soyut düşünüdür; istediği şey bir görünüş, gerçekliğin bir imgesi, nesnede görünen düşüncel şeydir; iki terim arasındaki bağı, onların uyumunu, içten ahengi kavrar. Bundan dolayı duyduğu ihtiyaç tamamıyla içseldir... Böyle bir görü karşısında, ruh, çıkara bağlı bütün isteklerden kendini kurtulmuş bulur.
sanat, insan çabasının ürünüdür, insan ruhunun bir yarışıdır. Onu bilimden ayıran, düşüncenin değil, esinin ürünü olmasıdır. Bu açıdan dikkate alınırsa, sanat, ne öğretebilir, ne de başkasına öğretilir. Sanat dehaya vergidir. Sanatta yaratıcılığın yerini bir şey alamaz.
Siyasal özgürlük için, ahlak özgürlüğü şarttır; ahlâk özgürlüğü de güzelliğin etkisi ile gelişmektedir.
özgürlüğe karşı olan her şey, yalnız güzelliğe zarar vermekle kalmaz, ahlâk alanındaki eylemlere de zarar verir.
427 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.