Kırgınlıklarımıza aldırmadan başkalarının kırıklarını onarmaya çalışacak kadar güçlüyüz fakat güçlü olmak zorunda değiliz. Kaçacak kadar korkağız fakat korkularımızla yüzleşecek kadar cesur...
Aytenli
Bir köy muhtarsız olmaz, bir iğne ustasız olmaz, bir harf kâtipsiz olmaz, biliyorsun. Nasıl oluyor ki muntazam derecede şu kâinat hakimsiz olur. (Bediüzzaman)
Çok çalışın evlatlarım, demişti. En kutsal, en değerli emek çalışmaktır. Allah helal kazancı ve göz nurunu asla geri çevirmez. Mutlaka hedefine vardırır. Fakiriz ve kimsesiziz diye üzülmeyin. Kimsesizin, fakirin, mazlumun arkasında Allah ve O'nun sonsuz rahmeti vardır. Hep ona güvenin. O öyle bir merhamet sahibidir ki, sizi sizden daha iyi düşünür ve kollar. En büyük dostunuz Allah olsun. çünkü onu kendinize dost yaparsanız, O da size herkesi dost ve yardımcı kılar, önünüzdeki engelleri temizler. Asla harama ve hileye tenezzül etmeyin. Haram, ağacın içindeki kurt gibi, hayatınızın doğruluğunu, onurunu ve kıymetini kemirir, sizleri toplumda rezil eder.
"Yerin altındakiler, üstündekilerden daha fazladır. Ancak yerin üstünde olanlar, altında olanlardan çok azını bilirler. Onlar hatırlanacak izler bırakanlardır. Allah bizlere, güzel izler bırakarak, yerin altında iken de hatırlanmayı nasip etsin."
O kavgaya hayretler içerisinde şahit oldum. Gözlerimle gördüm o insanların birbirlerini nasıl yok etmeye çalıştıklarını...
Şunları düşündüm o anlarda: "ömrümü bu milletin insanları birbirini helak etmesinler diye harcayacağım. Bu milletin evlatları birbirlerine böyle bir muameleyi reva göremezler. Buna hakları yok. Çünkü dışarda bize düşman kocaman bir dünya var zaten. Biz kime düşmanız bu ülkede?
Biz birbirimize nasıl düşman olabiliriz? Bir ömür bunu anlatmaya adayacağım kendimi."