Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kitapdiyarlarinda

Reklam
Zaman değerlidir onu yitirme! Veya:vakit nakittir boşa harcama! Buna benzer yazılar şeflerin masalarının arkasında, müdürlerin koltuklarının üstünde, doktorların muayene odalarında, mağazalarda, lokantalarda, hatta okullarda ve çocuk bahçelerinde bile görülüyordu.Artık herkes buna uymak zorundaydı
Her gün radyoda , televizyonda, gazetelerde zamandan tasarruf etmeye yarayacak alet edevatın reklamı yapılıyor, bunlar insanlara gerçek yaşam için özgürlük getirecek şeylermiş gibi tanıtılıyordu.Evlerin duvarlarında, reklam sütunlarında mutluluk sergileyen resimlerin algında şöyle yazılar görülüyordu: Zaman tasarrufu her zaman işe yarar Veya:Gelecek, zaman tasarrufuna bağlıdır Ya da:Yaşamını uzat, zamandan tasarruf et.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Âlimlerden birine ‘Edebi yazılarından ve kitaplarından aldığın mutluluk ne noktaya ulaşmıştır? Diye sorulunca şu cevabı vermiş:Yalnız kaldığımda hazzımdır.Üzüldüğümde tesellimdir.Şayet bostandaki çiçekler ile bahçelerin ışıltısı gözleri cilalandırır, güzellikleriyle seyredilen anları hoş geçirtirler dersen sana şunu derim:Kitap bostanı aklı cilalar, zihni biler, kalbi diriltir, yeteneği güçlendirir, insan tabiatına yardımcı olur, aklın ürünlerini dışarıya çıkarır, kalplerdeki defineleri uyandırır, yalnızken keyif verir, tek başındayken yaren olur, içindeki nüktelerle güldürür, ilginç haberleriyle mutlu eder, fayda verir ama faydalanmaz, verir ama almaz, lezzeti kalbine kadar iner, bütün bunlar olurken sende bıkkınlık peyda olmaz, bir zorluk söz konusu olmaz.
Ebul-Atahiye şöyle demiştir: Gelgitler oldukça hiçbir şey ıslah etmez nefsi, Yalnızca hâlden hâle geçişler başarabilir bu işi.
Reklam
Cömertlik şer’i olarak övülen bir huydur ve o, savurganlıkla cimrilik arasında mutedil bir yoldur.
Bu müderris sanmanız dağı keser bostan dizer Belki Hakk’ın sırrıdır, taşı keser insan dizer.
”Tesadüf diye birşey yoktur.Allah’ın kâinatta olan her şeyden haberi vardır ve yaprak dahi onun izni dışında kıpırdayamaz.”
Bahar mutluluktu. Rengârenk çiçekler açıyordu Pinaduz köyünde.Yemyeşil çayırlar,altın sarısı tarlalar rüzgâr estikçe âheste âheste dalgalanıyordu.Esaret hayatı boyunca çiçeklerle konuşmayı unutan Bekir, onlarla yeniden konuşmaya başlamıştı.
Reklam
Ölenler yok mu oluyorlar sanıyorsun kâri? Ya ölmeyen ölüler varsa?
Dışa bakarsan yanılırsın, zira ne cevherler vardır ki bir harabenin içinde, ne nimetler vardır ki kara bir kabuğun içinde, ne eşsiz güller dikenlerin içinde, insanda bu misal işte… Sırf beden değildir öyle zannedersen hata edersin.Zira dışı yanıltır iç yanıltmaz.Yaş gözden aksa da gönülden gelir.İşte bizim derdimiz de ve vazifemiz de içte olanı görmek değil midir? “Bu müderris sanmanız dağı keser bostan dizer Belki Hakk’ın sırrıdır, taşı keser insan eder.”
Şimdi ölsen hazır mısın buna? zira ölüm her an değil, ölüm tam şimdi, şu an.Gelse gitmem diyebilir misin? Neyini alabilirsin yanına? Kimi götürebilirsin ? Kimden yardım dilersin?
Kıymetsiz ve yamalı elbise giyinmek… Kibrinden, gururundan soyunmadan insan, Gözleri sağlam oluşta bakmayan Kulağı sağlam olupta duymayan gibidir…
Asıl imtihan şimdi başlıyor evladım uzlette tenhada yalnızken kimsecikler yokken insanlardan sarılmışken Allah’ı düşünmek de bulmakta kolaydır.Esas zor olan bunca kalabalığın içinde onunla olmaktır.
73 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.