Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eda

Eda
@Kitaplarimla_Mutluyum
Instagram kitaplarimlamutluyum
Ankara
298 okur puanı
Mayıs 2023 tarihinde katıldı
280 syf.
·
Puan vermedi
Geçmişte hatırası olan bir piyano. Kayıplar ve özlemler üzerine ağıt yakılan, aile yadigarı kıymetli piyano acaba nerede kimde sorularının üzerine başlayan kitap öyle yerlere gitti ki... Leyla ve Miran... Birbirlerine olan hislerini yazar öyle güzel kelimelerle satır aralarına iliştirmiş ki çok hoşuma gitti. Geçmişe dönük hatıraları okurken ben de en az Miran kadar sarsıldım. Özellikle onların Kars seyahatinde otelde tanıştıkları anne ve bebek bana da çok dokundu. Diğer yandan Miran'ın ölen abisinin ardından, sevmeyi de oğluyla birlikte toprağa gömen annenin durumu da oldukça etkileyici. Yapılmayan annelik gösterilmeyen babalığın bir çocuk üzerinde yaşama boyunca bıraktığı yaraları da görmek mümkün. Miran ne yapsın peki? Eksikliğini hissettiği birçok şeyi Leyla'da bulsa da, onun yokluğunu peki nerede bulacaktı düşünmeden edemiyorsunuz. Dolayısıyla çok kapsamlı bir kitap. Çocukluktan itibaren insan, eksikliğini duyduğu her hissi yaşamı boyunca tamamlamaya çalışıyor olmalıydı.
Hoyrat
HoyratSepin Sinanlıoğlu · Doğan Kitap · 20244 okunma
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
Zaya ya da Zahiye... Her insanın hikâyesi çok özel. Hatta sıradan olduğunu düşündüğü hayatının içinde öyle özel anlamlar var ki herkesin. Zahiye'yi önce ailesini tanıyarak yola çıkıyoruz. Sonra da Suudi Arabistan'dan İngiltere 'ye uzanan yolculuğunun nedenlerine, kimliğini, kökünü arama sürecine dahil oluyoruz. Aslında kimliğinden öte, gönlünün nereye ait olduğu sorusu akıllarda. Çocukluk dönemindeki yoksulluğunu fark etme daha doğrusu fark ettirilme şekline çok üzüldüm. Onun sahip olduğu tek şey ise hayal etmekti. Anne ve babası ile ilgili detaylar da içinizde bir yere çok dokunacak. Doğup büyüdüğü coğrafyada kız çocuğu olarak dünyaya gelmenin tüm ağırlığını yüklenen biri olarak kurduğu cümlelerden o yükün tüm ezici tarafını hissediyorsunuz. Diğer yandan da özellikle mesela annesinin bazı konulara olan yaklaşımından, coğrafyanın sosyo-kültürel zemini hakkında da fikir ediniyorsunuz. Bırakıldığı yerde duran bir saksı çiçeği gibiyken Zaya ya da Zahiye, kırlarda özgürce açan bir çiçeğe dönüşme hikayesi, aynı zamanda bir yola çıkma cesareti veren tarafı ile de dikkat çekiyor.
Bir Arap Kadının İtirafları
Bir Arap Kadının İtiraflarıRim es-Sakr · Yeni İnsan Yayınevi · 202121 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın eserlerini çok seviyorum. Her birinde otobiyografik izler bulmak onun yazdıklarını ve ruhunu daha da anlamlı kılıyor. Kitabın içindeki karakterin de oldukça ilginç detayları var. Yazarın anlatım dili ise çok farklı. Okurken o tadı alıyorsunuz. İnce ama derinliği olan kitaplardan biri oldu benim için. Bay Muannit anlaşması kolay birisi değil, ruhu inişli çıkışlı bir güzergahta ilerliyor. Kendi içinde bile kavgası oluyor. İsminden de anlaşılacağı üzere zor birisi. Kendisiyle ilgili detayları vermekte oldukça cömert bir karakter. Bir de Fatoş var, onunla da ilgili fikir ediniyorsunuz. Kendisi zeminde büyük bir yer kaplıyor. Sakin bir zamanda alın kahvenizi ve Bay Muannit Sahtegi kulağınıza neler fısıldıyor dinleyin derim.
Bay Muannit Sahtegi'nin Notları
Bay Muannit Sahtegi'nin NotlarıVüs'at O. Bener · Everest Yayınları · 20248 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
328 syf.
·
Puan vermedi
Farklı zamanlarda yeniden dünyaya gelme fikri her zaman ilgimi çekmiştir. Yaşamın her dönemini görmek isterdim doğrusu. Eminim ki çok farklı hayatı olur her insanın. Kitabın içindeki karakterin de tıpkı aklından geçenler gibi. Zaman gemisi kaptanı Kerim önceki yaşamında Suzan ile yaşadığı aşkı, farklı bir zamanda yeniden doğduğunda yakalamayı amaçlamaktadır. Ama öncelikli olarak yapması gereken Suzan'ı bulmaktır. Gerçeklik ile fantastik unsurların muhteşem bir uyumunu yakalamış yazar. 70'li yıllarda Kerim'le Suzan birbirlerine öyle aşıklardı ki, yeryüzüne gelecekleri ki bu mümkün olursa her defasında birbirlerini bulmaya söz vermişlerdi. Hatta bunun için kendi aralarında gizli bir el işareti bile belirlemişlerdi. Her yeni doğumda farklı bedenlerde aşklarını tekrar bulacaklardı. Peki farklı zamanlarda yeniden dünyaya gelmişlerse o zaman birbirlerini nasıl bulacaklardı en büyük sorun buydu sanırım. Bunun için de zaman bilgisayarı Kahin'in araştırmasına göre 2015 yılında Suzan'ın reenkarnasyonu olabilecek kişi sayısı iki seçeneğe kadar inmişti. Bunlardan birisi İstanbul'da diğeri Ankara'daydı. Kulağa çok farklı geliyor değil mi? Kitabın ilerleyen sayfalarında diğer karakterler ile birlikte oldukça ilginç olaylara tanıklık ediyorsunuz. Mesela benim çok şaşırdığım tesadüflerle de karşılaştım. Kitabın büyüsü kaçmasın diye yazmayacağım elbette. Zamanın hangi diliminde tekrar yeryüzüne gelmeyi isteyeceğimi düşünüyorum şu an. Yeniden karşılaşmak ve kucaklamak istediğim o kadar çok insan var ki.
Her Şey Dans Ediyor
Her Şey Dans EdiyorSona Ertekin · Everest Yayınları · 20244 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
İnsan bazen yaşamı boyunca sahip olduğu ya da her zaman onunla birlikte olacağını zannettiği her şeyin belki de bir gün onu terk edebileceğini unutuyor. Sanıyor ki yanındaki her insan hiçbir zaman gitmeyecek. Tıpkı kitabın içindeki karakter gibi. Üstüne üstlük bir de en çok güvendiği insanların ihanetiyle de karşılaştığı zaman onun için büyük bir çöküş oluyor. İnsan böyle bir durumda artık ne kadar dibe gidebilirse o kadar gidiyor. Kitap oldukça ilginç başladı. Selim yurt dışına gittiğini hatırladığı anda İstanbul'da bir hastanede gözünü açtı. Ne olmuştu da buraya gelmişti? İkili ilişkiler, güven, arkadaşlık, dostluk ve aslında yaşamdaki birçok kavram zemininde güzel bir hikaye vermiş yazar. İçindeki birçok cümle üzerinde defalarca düşündüm. İnsanlık ve insan olmanın ne büyük bir sanat olduğunu hatırlatıyor diğer yandan. Başımıza gelen her şeye yüklediğimiz anlama göre belki ondan sonrasını şekillendirmeye çalışıyoruz ama çoğu zaman yanlış düşündüğümüzü fark etmiyoruz bile. Yaşamda her şeyin bir nedeni var şüphesiz. Her insan bizi bir yere getiriyor. Ondan sonrası ise bizim yolumuz. Manevi yönü yoğun olan kitapları sevenler için güzel bir seçim olacaktır. Mevlana, Şems ve tasavvuf ile geçen satırlarda yaşama dair çok şey bulacaksınız.
Aşkın Kapısı
Aşkın Kapısıİkbal Bayrak · Alfa Yayıncılık · 202430 okunma
Reklam
424 syf.
·
Puan vermedi
#gülserenbudayıcıoğlu nun gerçek yaşamdan yansıttıklarını diziler ile görüp, ilgimi çekmişti. İnsan sayısı kadar farklı yaşam biçimleri var şüphesiz. Duygular ortak ama var olma şekillerinin hikayesi her birimiz adına farklı oluyor. Her birinin dokunuşunu okurken eminim ki okuyucu kendi yaşamından da izler bulacak. Sorunlar bazen o kadar tanıdık ki, hikayelerdeki isimler farklı zaten. Bu tarz yaşam hikayeleri birçok konuda fikir veriyor diğer yandan. İkili ilişkilerdeki çok çeşitli haller ve bunlara vereceğimiz tepkiler her birimiz için farklı olsa gerek. Karşı taraftan gördüğümüz muamele ruh dünyamızı ne kadar sarsıyor düşününce. Bazen en ufak bir kelime ya da bir davranış bizi büyük bir boşluğa itiyor. Dolayısıyla o boşluğa düştükten sonra zemini biz kazmaya devam edip iyice derinlere bırakıyoruz kendimizi. Sonrasında da yüzeye çıkmakta zorlanıyoruz. Belki zamanında tedbir ya da yardım alıp, ışığı görmek için biraz daha öncesinde hareket etmiş oluruz. İçindeki her bir insanın yaşamı ve onlara dokunma şekilleri, insan ilişkileri boyutunda çok farklı bakış açıları sunuyor. Aslında çözümün çok uzakta olmadığını da hatırlatıyor. Bazılarının çaresizliği gerçekten çok üzücü. İnsan satır aralarından çekip yardımcı olmak istiyor. Sıkıca sarılıp "her şey geçecek" demek istiyor. Yaşamın ve ona dair her şeyin insana hep iyi gelmesi dileğiyle...
Madalyonun İçi
Madalyonun İçiGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 202418,1bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
Dönüşüm... Bu kelimeye yüklediğimiz anlam insan sayısı kadar olsa gerek. Çünkü herkesin yaşam yolundaki tüm değişim ve dönüşümleri kendinedir. Öncelikle gerçek bir dönüşüm için, o ana kadar olan her şeyi geride bırakmaya hevesli olmak gerekir. Kitabın içinde yaşamının bir noktasından sonra ruhundaki değişimi fark edip, artık o andan sonra bambaşka bir güzergahta ilerleyen karakter ile birlikte yol alıyorsunuz. Hayatı herkes kendine göre yaşıyor elbette ve çevresindeki insanlara ne kadar tuhaf gelse de, ruhuna ve bedenine iyi gelecek her yolu deniyor. Çağımızın tüm donanımına rağmen yüzyıllar önce yaşamış olan atalarımızdan daha mutlu değilsek nerede hata yapıyoruz düşünmek lazım. Burada içsel hoşnutluk denilen bir durum ortaya çıkıyor. Dolayısıyla içsel karmaşıklığı ortadan kaldırmak bu noktada önemli. Doğaya baktığımız zaman herhangi bir hayvanın bir böceğin, kuşun yaşamda kalma süreci ile insanların ölene dek yaptığı her şey birbirinden o kadar farklı ki. İnsan yaşamı boyunca hep bir mücadele içinde. Diğer canlıların zahmetsizce yaptığı her şey için insanlar büyük bir uğraş veriyor. Sanırım insanlar kendilerini sadece konforlu bir yaşam alanı sunmak için büyük mücadeleler içine giriyorlar. Yaşam her an sona ile erebilir, bunu çok az zaman diliminde düşünüyoruz belki de. Seçimlerimizden sorumluyuz. Hem içsel hem dışsal tüm eylemlerimizde öncelikli olarak dönüşüm içine girerek memnun olmadığımız güzergahı değiştirebiliriz.
İçsel Mühendislik
İçsel MühendislikSadhguru Jaggi Vasudev · Libros Kitap · 202436 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
Nikola Tesla ile ilgili kitap okurken hem bir insanın yaşamını hem de izini sürerek, iç ve dış dünyada kapladığı alana da eşlik etmek güzel oluyor. Müthiş bir deha gerçekten de. Zekâ seviyesi tartışmasız ama sonuçta o da bir insan ve insana dair her türlü duyguyu yaşıyor. Hayal kırıklıkları, yalnızlık, içsel çatışmalar ve ikili ilişkilerindeki inişler çıkışları okurken diğer yandan da bilim dünyasındaki çalkantılı süreçlerini de görmek mümkün. Doğduğu andan itibaren başlayan yaşam yolculuğunu oldukça detaylı vermiş yazar. Gerçekten inanılmaz bir yetenek. Anne ve babası ile ilgili de bilgiler verilmiş ayrıca. Tesla'nın birçok anına eşlik ederken, onun çevresindeki insanlar ile ilgili de fikir ediniyorsunuz. Olaylara bakış açısı o kadar farklı ki, onun zihninin içinden geçenleri tamamıyla bilmek isterdim. Doğada ya da herhangi bir yerde gördüğü her şey ona ilham oluyordu. O da geliştirdiği her fikri, insanlığın kullanımına sunmak için çalışıyordu. Tabi böyle bir durumda bazen herşey olumlu anlamda gelişmiyordu. Tesla'yı daha yakından tanımak için ilmek ilmek örülmüş her detayıyla beni şaşırtan bir içerik oldu.
Müsrif Deha Nikola Tesla
Müsrif Deha Nikola TeslaJohn O'Neill · İnkılab Kitabevi · 20243 okunma
·
Puan vermedi
Yemek birleştirir... Ülkemizin kültürü göz önüne alındığında muhteşem bir yemek geçmişimiz olduğu bir gerçek. Elbette bunun coğrafi olarak yer aldığımız bölgenin iklim koşullarının da büyük bir etkisi var. Oldukça zengin olan mutfağımızın ülkenin dört bir yanındaki yansımalarını özel olarak çok seviyorum. Bu anlamda kitabın anlamlı bir tarafı da olduğunu da söylemeliyim. Deprem bölgesindeki şehirlerimizin mutfak kültürüne yönelik özellikleri ve tarifleri ile muhteşem bir çalışma olmuş. Fotoğraflar ile baskı kalitesini de çok sevdim. Yöresel yemekler benim için ayrı bir zevk. Gittiğim her yerin özellikli yemeklerini mutlaka tatmak isterim. Kökenleri ve hikayeleri her zaman ilgimi çekiyor. Emek dolu bu çalışma küllerinden her defasında doğmayı başaran ülkemiz adına da ne kadar anlamlı bir isimle çıkmış.
Anka
AnkaAydan Üstkanat · Altın Kitaplar · 202425 okunma
388 syf.
·
Puan vermedi
Yıl 1402... Yıldırım Bayezid ile Timur arasındaki o müthiş mücadele zemininde tarih ve kurgunun iç içe geçtiği özenli bir çalışma olmuş. O yılların ikliminde olmak müthişti çünkü tüm yazılanlar sanki yanınızda gerçekleşiyor. Tüm detayları ince ince teğellemiş yazar. Yazılanları okurken sanki o dönemi tasvir eden bir tablonun önündeymiş gibi hissettim. Tarihin bu şekilde kurgu zemininde verilmesi hem geçmiş bilgilerinizi çağrıştırıyor hem de o dönemin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını ortaya koyuyor. Tarihler farklı olsa da insanın içindeki hırs, güç, intikam ve ihanet duyguları değişmiyor olsa gerek. İnsan her zaman insan olarak içindeki tüm duyguları gerçekleştirebilmek için ihanet etmekten de hiçbir zaman geri durmuyordu. İçindeki her bir karakter bölüm bölüm çok güzel işlenmiş. İlerleyen sayfalarda onları daha yakından tanıyorsunuz. Savaşın tüm zorlu kısımları, coğrafyası ile birlikte verilmiş. Dolayısıyla okurken zihninizde canlandırıyorsunuz her bir detayı. Taht kavgaları içindeki süreci de hatırlatıyor aynı zamanda. İnsan bu uğurda nelerden vazgeçer, neleri yok eder ve hangi bedelleri öder büyük hırslar içindeki güç savaşlarında ziyan olan masum hayatları da hatırlıyorsunuz. İnsanların tanıklık etmeye zorlandığı anları bile okumakta sıkıntı duyarken, yaşatılan gerçekliğin tüm kederlerini, tarihin satırlarında bırakmak dileğiyle...
Diyarın Kıyameti : Filin Gazabı
Diyarın Kıyameti : Filin GazabıOktay Volkan Alkaya · Kanon Kitap · 202411 okunma
Reklam
336 syf.
·
Puan vermedi
Gerçek yaşamdan esinlenilen kitapları okurken belki okuduğumuz her şey bize daha fazla yola çıkma cesareti veriyor diye düşünüyorum. Her şey Leyla 'nın başının sol tarafındaki yoğun ağrının onu artık hastaneye düşürmesiyle başladı. Doktor Yusuf ile karşılaştığı o an ve hastalığını öğrenmesi gidişatı tamamen değiştirmişti. Beyninde tümör
Leyla'yı Bulmak
Leyla'yı BulmakSerpil Çoşan · İnkılap Kitabevi · 202330 okunma
89 syf.
·
Puan vermedi
Yaralar... Yaralarımız... Emsile ve Heval... Kesişen hayatlar... Geçmişini ve ona dair her şeyi geride bırakmak zorunda kalıp yolları düşen bir Heval. Yaşamını satır aralarına içten bir şekilde bırakıyor. Emsile ise Hikmet Bey'in trafik kazasında ölen abisi ile yengesinin öksüzü ya da başkasından dünyaya gelen öz kızı olduğu iddia ediliyor. Ama her halükarda Hikmet Bey ve Meknuze Hanım ile birlikte yaşıyor. Komşulara göre her şeyi duyup anlıyor ama neden konuşamıyor ki? Belki de dilsiz rolü yapıyor onlara göre kim bilir. Yaşamdaki tercihler ve yeni bir hayat kurma yolundaki güzergahta kesişen insanların birbirine dokunma şekillerini işlemiş yazar. Komşular ve komşuluk kavramlarına da gönderme yapıyor aynı zamanda. İçinizde bir yere çok dokunacak yazılanlar.
Hepimizin Yarasında
Hepimizin YarasındaAttila Şenkon · Everest Yayınları · 20237 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
Bir doğum anıyla başlıyor kitap. Öyle ince ince yazılmış ki, zihninizde her detayı canlandırıyorsunuz. Alkestis, eski Yunan mitolojisinde bir prenses. Kocası Admetos'a olan sevgisi nedeniyle yaptığı fedakarlığı unutulmaz gerçekten de. Bu zeminde ilerleyen kitabın mitolojik hikayesini yeniden yorumlayan yazar çok keyifli bir yolculuğa çıkarıyor okuyusunu. Admetos ve Alkestis... Onların mücadelesi çok ayrı detayları barındırıyor. İki insanın birlikte olabilmesi için bir aslanı ve bir domuzu dizginlemek gerektiğinin zamanlarında mitolojik bir zeminde ilerleyen kitap büyülü bir yolculuk ile devam ediyor. Alkestis kocasını o denli seviyordu ki, onun hayatını kurtarmak için kendi hayatından vazgeçmişti. İnsanın içine işleyen ama belki de bazı gerçekleri hiçbir zaman öğrenemeyeceğimiz bir hikaye bu. Mitolojiyi sevenler için de güzel bir seçim olacaktır.
Alkestis
AlkestisKatharine Beutner · Epsilon Yayınevi · 20241 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Düşünün ki havalimanında bir hafta kadar vakit geçiriyorsunuz insanları gözlemlemek için. Yaşamın o kadar çok anları ve duyguları ile karşılaşıyorsunuz ki her biri ayrı manzara oluyor. Alain de Botton tam da bu noktada okuyucusunu yine müthiş bir keşfe çıkarıyor. Fotoğraflarla da desteklenmiş olması kitaba ayrı bir hareket katıyor. Yolculuk zaten başlı başına bir süreçken, havalimanı gibi yerlere gelen insanları gözlemleyerek gündelik yaşamın felsefesini ortaya koymak gerçekten de keyifli. Geç kalanlar, öfkesi içinde umudu gizleyenler, uğurlarken ağlayanlar, ayrılması zor gelenler ve daha birçok anlara tanıklık ederken siz de o duygulara bürünüyorsunuz. Mesela sevdiğini yaşlı gözlerle uğurladıktan sonra bir insanın dönüş yolundaki beden dilini gözlemlemek gerçekten de ilginç olurdu diye düşünüyorum. Her yolcunun yola çıkma nedeni birbirinden biraz farklı biraz aynı şüphesiz. Kimi giderken yarım, kimi kalırken. Tıpkı yaşamın bizlere dokunuşu gibi.
Havalimanında Bir Hafta
Havalimanında Bir HaftaAlain de Botton · Everest Yayınları · 20248 okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
İnsan, özellikle yaşadığı olumsuz süreçlerin ardından yolculuğa çıkma isteğinde olabilir. Belki kendini daha iyi bulabilmek belki rahatlayabilmek belki de huzura erişebilmek adına yol kat eder. Yüzlerce kilometre ötesine giderek yaşadıklarını sindirmeye, özünü bulmaya, yaşamındaki manzaranın biraz da olsa değişmesi adına uzun yolculuklara çıkabilir insan. Tüm bunların sonunda ise başladığı yerdeki insan olmanın ötesinde ruhuna kattıklarıyla dönüş yolunda çok başka biri olarak yolculuğunu sonlandırabilir. Tıpkı kitabın içindeki karakter gibi. Buda'nın doğduğu topraklardaki arayışının ötesinde, kendi topraklarında öze ulaşan Süveyda gibi. Anlamı bulmak için uzaklara gitmeye gerek var mı tartışılır şüphesiz. Bazen aradığımız o anlam çok yakınımızdadır. Kitabın içindeki yolculuklarda fiziksel bir seyahatin yanında öğreti tadında ruhsal yolculuklara da eşlik etmek güzeldi. Bazen yaşamın akış yönünü değiştiremiyoruz. Her şey olması gerektiği gibi ilerliyor ve biz tüm bunların neden olduğunun bile farkına varamıyoruz. Bazen yere öyle sert düşüyoruz ki kalkmak aklımıza bile gelmiyor ya da bizi kaldıracak dışarıdan bir güce ihtiyaç duyuyoruz. Mutluluk, mutsuzluk, tevafuk, yaşam gibi kavramlardan geçerken her birinin kendi yaşamınızdaki yerini de düşüneceksiniz okurken. Bu yolculuktaki yol arkadaşlarınızı, kimlerin size eşlik ettiği ya da kimleri geride bıraktığınızın gerçekliğinde ilerlerken aslında bu yolda tüm kalabalığa rağmen yalnız olduğumuzu da hatırlatıyor.. Hindistan'dan Konya'ya bir arayışın içinde belki de en çok kendi gerçekliğiniz ile baş başa kalacaksınız.
Buda'yı Ararken Rumi'yi Buldum
Buda'yı Ararken Rumi'yi BuldumBilge Uzun · 202360 okunma
227 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.