Jean Valjean hapse hıçkıra hıçkıra, titreye titreye girdi. Oradan duygusuz bir insan olarak çıktı. Hapse girerken umutsuzdu; ruhu kararmış olarak çıktı hapisten. Neler olmuştu acaba bu ruhun içinde.
Uygarlığımızın korkunç saatleri vardır. Cezanın bir insanın mahvını ilan ettiği anlardır bunlar. Toplumun düşünen varlıktan uzaklaştığı ve onu çaresiz bir yalnızlığa terk ettiği dakika, ne uğursuz dakikası.
Bolluk ve refah kabiliyet eseri sayılıyor. Piyangoda kazandı mı tamam, becerikli bir insansınız demektir. Üstün gelen saygı görür. Dünyaya takkeli gelin! Bütün mesele burada. Şanslıysanız gerisi kendiliğinden gelir. Mutlu olun, sizi büyük kişi sanırlar. Yüzyılımızı aydınlatan beş altı büyük istisna dışında, çağımızın hayranlığı miyopluktan başka bir şey değildir. Yaldız, altın yerine geçer. Rastgele biri olmak zarar etmez, yeterki sonradan görme biri olsun. Bayağı insan, kendisine hayranlık duyan ve bayalığı alkışlayan ihtiyat bir narsistir.
Hakim adalet adına konuşur, rahip merhamet adına ki bu da daha zengin, yüksek seviyede bir adaletten başka bir şey değildir. Yıldırımın hata etmemesi gerekir.