Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Serhan Ş

Kendi özgür seçimleriyle yaşayan insanlar birer şahsiyet olurlar, şahsiyet olma sürecini başarmış insanların çoğunlukta olduğu bir toplum da uygar bir toplum olur.
Reklam
Bir toplumda insanlar birbirlerine ve devletlerine güveniyorlar mı, adalet sistemi gerçekten adalet dağıtıyor mu? 'Evet, güven ve adalet var,' diyorlarsa o toplumun Değerlendirme Sistemi biz bilinci değerlerini yaşatıyordur. Güven ve adaletin olmadığı toplum ve uygarlıklar korku ve gaddarlığı temel alan Değerlendirme Sistemi üstüne kuruludur. Güven ve adaletten onlar, güçlünün gücünü koruyacak yasaları anlar.
Çocukluğunu şevkle, coşkuyla yaşayamayan insanlardan oluşan toplumlar, gelir düzeyleri ne kadar yüksek olursa olsun, fakirdirler ve fakir kalmaya mahkumdular. Bülbülü altın kafese koysalar da o "Ah vatanım!" demişti. İnsanın çocukluğu anavatanıydı, o çalınırsa, altın kafes içinde yaşanılan meslek yaşamının, aile yaşamının, toplumsal yaşamın hiçbir anlamı yoktu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sosyal sistemin insan doğasıyla uyumlu olmadığını nasıl anlarız? David F. Aberle adında bir antropolog bunun için üç ölçüt öneriyor: 1. Toplumun bir ekosistem içinde yaşamını devam ettirmesini zorlaştırması, olanaksız kılması. 2. Toplumun üyelerinin büyük bir kısmının o toplumun gelenek ve göreneklerinden yakınması ve artık o toplumda yaşamak istememesi. 3. Toplum üyelerinin beden sağlıklarında sorunlar yaşaması, kendi ihtiyaçlarını karşılayacak yeteneği kaybetmesi.
Her çocuk tanıklık ortamında yetişir. Aile en önemli tanıklık ortamıdır. Ve ailenin çocuğa yaptığı tanıklığın niteliği ve niceliği içerisinde çocuk kimliğini, kişiliğini bulur.
Reklam
Evlilik en önemli tanıklık sistemi, çünkü karı koca evlilik ilişkisi içinde birbirinin en güçlü tanıklarıdır.
Yaşam anlamsız olunca dayanılmaz oluyor, anlamını bulunca dayanılır hale geliyor.
Yaşam anlamsız olunca dayanılmaz oluyor, anlamını bulunca dayanılır hale geliyor.
Reklam
Bazı insanlar "Rüzgar ters yönden esiyor," diye şikayet ederler, bazıları da rüzgar hangi yönden eserse essin, bir yolunu bulup tekneyi doğru yöne götürmeyi becerirler.
Bir şahsiyet olmuş olgun insan, kendi gözüne, vicdanına hesap veren insandır.
Güven birey için, aile için, toplum için, tüm insanlığın geleceği için çok, hem de pek çok önemli bir konu. Korku kültürü, güveni korkutarak verir. Sevgi kültürü ise güveni hakkaniyet, göze hesap verme, vicdan, sevgi gibi CAN değerleriyle sağlar. Korku temelli YÜZ kültüründe korkulacak kişi iş başında kaldığı sürece 'güven' vardır. Sevgi temelli CAN kültüründe insan kendine saygılı olduğu sürece güven vardır. Şu veya bu şekilde ama mutlaka güvene ihtiyaç vardır. Güven olmazsa tıkanır kalır, hareket edemezsin ve yaşam durur.
Bazı toplumlar eğitim sistemlerini kültür robotu yetiştirmek için kurmuşlardır ve değişik sektörler için uzman robot yetiştirmeye önem verirler. Bireyin gelişmesi değil, bireyin programa uygun biçimlendirilmesi, kalıplanması söz konusudur.
Kendimizi tanıdıkça gücümüzün ne olduğunu, gücümüzün sınırlarını ve önceliklerimiz tanımaya başlarız.
1.459 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.