Bireysel çıkarlarının sınırları içinde kaldığı sürece insan, hayatında anlam bulamaz. Anlam için "biz" i keşfetmesi lazım. "Biz"i keşfeden ve kendi potansiyelini geliştirmeye niyet eden insan ise çıktığı yolculuktan hiç bir zaman pişmanlık duymaz.
Acemi yönetici emirleri ve konuşmasıyla, olgun yönetici tavrı ve dinlemesiyle şirketi yönetir. Olgun ebeveyn ise aileyi tavrı ve değer verdiğini gösteren candan dinlemesiyle yönetir.
Richard Layard, happiness (mutluluk) isimli kitabında bir meta - analiz çalışması yapıyor. İnceleye İnceleye nihayetinde mutluluğa etki eden yedi temel faktör buluyor. Bunun yanında en önemli faktörlerin ise mutluluğu hiç etkilemediğini ortaya çıkarıyor. Mutluluğu hiç etkilemediğini ortaya çıkaran beş neden;
1) Yaşla mutluluğun alakası yok.
2) Cinsiyetle mutluluğun alakası yok.
3) Görünüşle, yani güzel ya da çirkin olmakla mutluluğun alakası yok.
4) Zeka seviyesiyle mutluluğun alakası yok. Dikkat edersen zeka diyorum, çünkü ben "akıl" ile "zeka"yı birbirinden ayırıyorum. Testlerle aklı ölçemezsin, testlerle ölçtükleri şey zeka.
5) Eğitim düzeyiyle mutluluğun alakası yok.