Bu anda bir düşünce bütün benliğimi sardı:Hayatımda ilk kez, birçok sair tarafından şarkılara aktarılan,birçok düşünür tarafından nihai bilgelik olarak ileri sürülen gerçekliği olduğu gibi gördüm.
Gerçeklik,bir insanın sahip olmak isteyebileceği nihai ve en yüksek amacın sevgi olduğudur.O zaman beşeri şiir,düşünce ve inancın ileteceği en derin anlamı kavradım : İnsanın kurtuluşu sevgidedir ve sevgi yoluyladır.
Bu dünyada geriye hiç bir şeyi kalmamış bir insanın kısa bir anlık da olsa sevdiğini düşünürken mutluluğu nasıl hissedebileceğini anladım.
İnsan kendisini mutlak yalnızlık içinde,olumlu eylemleri bile ifade edemezken,acılarına doğru bir şekilde,onurlu bir tavır ile katlanmak tek başarısı olabilecekken,böyle bir durumdayken dahi,aklında sevdiğinin imgesine sevgiyle derinden yoğunlaşarak doyum sağlayabiliyordu.
Kuponlar,şirkete her biri elli peniye mal oluyordu ve haftalar sonra,bazısının geçerliliği bitmesine rağmen altı sigara ile değiştirilebiliyordu.Ben on iki sigara değerindeki ödülün kıvancını yaşıyordum.Ancak daha önemlisi,sigaraların on iki çorba ile değiştirilebiliyor olmasıydı.
Bu on iki çorba açlık sorunu karşısında gerçek bir ferahlama anlamına gelebilirdi.
Esasen sigara içme imtiyazı,haftalık kupon kotaları sağlanmış olan Kapolara ya da belki depo veya atölyede kalfa olarak çalışanlara,yaptıkları tehlikli iş karşılığında verilen sigaralar şeklinde sağlanıyordu.Bunun dışndaki tek istisna yaşana isteğini kaybrdenler ve son günlerinin"keyfini çıkartmak"isteyenlerdi.Bu nedenle bir arkadaşımızı kendi sigarasını içerken gördüğümüzde devam etme gücüne olan inacını kaybettigini biliyorduk.Nitekim kaybedilidiğinde yaşama iradesi nadiren geri dönüyordu.
Oldukça basit şeylerden söz ediyordu Jonathan;uçmak bir martının en doğal hakkı,özgürlük onun doğasında var ve bu özgürlüğü engelleyecek ne varsa;gelenekler batıl inançlar ya da herhangi bir şekilde sınırlamalar,tümü bir kenara bırakılmalıdır.
"Bu sürünün yasası bile olsa bir kenara bırakılmalı mı ?" diye ses yükseldi kalabalıktan.
"En doğru yasa bizi özgürlüğe götürecek olandır," dedi Jonathan "Başka hiçbir şey değil."