Adı: Aylin, prenseslikten Amerikan ordusuna uzanan baş döndürücü bir hayatın romanı evet gerçek bir karakter olması daha çok ilgi çekti.
Aylin kişiliğini çözemediğim biri olmakla birlikte. Hem çok başarılı bir psikiyatri hem de çok başarılı bir asker, yarbay. Fakat neyi isteyip neyi istemediğini bilmeyen bir insan.
Yaşamında boyunca yapmak istediği ne varsa onu ne pahasına olursa olsun yapıyor, 26 yaşından sonra tıp okumak gibi.
Hayatı boyunca yaşadığı evlilikler kafamı karıştırsa bile merakla okuduğum bir kitap.
Nlp kendinizle iletişim kurmanın, kendimizi anlamanın sistematik bir yoludur. Aynı zamanda başkalarıyla iletişim kurmanın, başkalarının haritalarını anlamanın yoludur da.
Biyokimya öğretmenimin tavsiyesi üzerine alıp okuduğum bir kitap. Başta sıkılacağımı düşündüm fakat büyük bir merakla okudum ve çok sevdim.
Bence her insanın hayatı boyunca okuması ve okutması gereken bir kitap. Hatta unuttukça tekrar okuması gereken.
NLP yöntemi ile ilgili yeni kitaplar okumaya devam edeceğimi düşünüyorum...
Leyla Semiz, teyzemin çok ama çok sevdiği bir hocası. Her zaman ondan bahsederken gözleri gülerek anlatır her şeyini.
Bugün yine onu bana anlatırken kitaplarından bahsetti ve bu kitabı verdi elime zaten elime aldığım gibi okumaya başladığımda bitirdim hemen.
Kitap insanı derinden etkiliyor. Yeri geliyor ağlatabiliyor yeri geliyor sinirlendirip kızdırıyor, hüzünlendiriyor. Gerçek bir hayat hikayesi olması ise insanı ayrı bir çekiyor.
Kitapta yalnızlığı ve kalabalığı aynı anda görebiliyorsun hissediyorsun.
Leyla hocam seni tanımak isterdim.
1. Bölümde biraz sıkılmama rağmen 2. Bölüm heyecanımı arttırdı.
Ölümü dahi rahatsız edici bir dogallıkla kabullenebilen bir karakterin ağzından takip ettiğimiz, içinde bol bol betimleme bulunduran bir kitap.
Toplumun kalıplaşmış olguların reddeden bu yüzden başı belaya giren karakterin her şeye dair nesnel bakışı.
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,7bin okunma
Kitaba okumaya başladığımızdan itibaren 9 yaşında bruna adında bir çocuk ile yolculuğa başlıyoruz. Romanın her satırına Bruno nun bakış açısı hakim. Hem de bütün saflığıyla. Üzücü bir saflık, masumiyet bu. Belki de bu yüzden insan romanı bitiriğimizde içimizde kocaman bir boşluk duygusu kalıyor, öfkeleniyoruz.
Bruno’nun kurduğu tuhaf dostlukta yalnızlığını gidermek, bu sevimsiz yerde çektiği cezayı hafifletme çabası. Etrafında olanları anlamaması, sormaması.
Okuyanda romanın kendisi kadar sonu apayrı, çarpıcı bir etki yaratıyor. Ama biz, Bruno’nun bilmediği bir şeyi daha biliyoruz daha kitabın kapağını açmadan. İnsanoğlu noksanları olan, sakat bir mahluk. Ama bunu bilmek romanın finalinde hissediğimiz kederi hafifletmiyor. Ne hissedeceğimizi bilemiyoruz.
Yazar, Bruno’nun ağzından yazarak anlatımını istediği kadar basitleştirmeye çalışsın, basit bir hikâye değil anlattığı. Çünkü savaşların, şiddetin tel örgüler çektiği hayatın bir tarafında gerçek insanlar, diğer tarafından gerçek olmayan, gerçek sayılmayan insanlar var. Bu hep böyle oldu, bundan sonra da böyle olacak.
Çizgili Pijamalı Çocuk’u okumaya başlamak için ruhunuzun sağlam olduğu bir günü seçin. Benim üzerimde etkisi çok büyük oldu.
İzlemek isteyenler için filmi de bulunmakta tavsiye ederim.
“BURADAKİ EN BOL ŞEY, ÇOCUKLUĞUNU YİTİRMİŞ ÇOCUKLAR”
Kitabın her bölümü sende merak oluşturuyor. okumak için can atıyorsun. Oldukça duygu yüklü ve etkileyici bir kitap, her duyguya bürünebiliyorsun. Yeri geliyor sinirleniyorsun kızıyorsun, ama genelde hüzünleniyorsun.
Uçurtma Avcısı insan olmana izin verilmeyen bir dünyanın en insani mücadelesini ve hikayesini anlatan bir kitap.
Dünya üzerindeki temel değerleri, insanlar arası ilişkileri, hak mücadelesini, savaşı ve çocukları, şiddeti ve şiddet ile korkunun bir ülkeyi geçmişten geleceğe nasıl değiştirebileceğini iki kapak arasında anlatabilen bir insanlık tanımı diyebiliriz.
Benim en sevdiğim yönü diyebilirim ki Emir ve Hasan arasındaki dostluğa, Emir ve babası arasındaki ilişkiye değinilmesi de insanlığın temel değerlerine ilişkin olan bir kurgunun akıcı bir dil kullanılması suretiyle kitabın sıkılmadan okunmasını sağlıyor.
Kitap özünde aile, dostluk, güven ve sevgi gibi kavramları sentezleyen bir asıl kurguya sahip.