Bana sorulsa bir gün “Kamburunun düzelmesini mi istersin, yoksa tüm insanların kambur olmasını mı?” diye, herkesi kambur görmek olurdu dileğim. Yerden yüksekliğin bu gülünç santimleri yüzünden, yaşama da ölüme de sizlerden daha yakınım. Daha sonraları yerimi yadırgamamak için, yükselme isteğini bir türlü anlayamam.
Yabancılaşan, sorgulayan, hayatı sırtına yük olmuş herkesin birer kambur olduğunu düşündürür kitap.
İtiraf edeyim, boş sayfalara birer cümleyle kitap yazanlara önyargılı olduğumdan bu kitaba aslında iyi duygularla başlamadım. Ama boş sayfaların da insana tokat gibi çarptığını bu kitapta gördüm.
Bu önyargılarımı rafa kaldıran Şule Gürbüz özel bir kalem oldu benim için. Anlatımındaki derinliği, modern anlatım tekniklerini kullanma ustalığı, metaforlar...
40 dakikada okunabilecek, ama 40 gün etkisinden çıkamayacağınız; hak ettiği değeri henüz bulamamış, yazarın yaşından daha olgun eseri, hayatı sorgulayan herkesin başucu kitabı olmaya aday.