Levent Hacıbeyoğlu
@LeVent778
Kütüphane, bütün çağların bütün ülkelerin ölümsüzleri ile dolu. Bu ulular bezmine kabul edilmenin tek şartı, liyakat. Mâbede bayağılar giremez. Diriler naziktir, ölümsüzler titiz.
Beü/Türk Dili ve Edebiyatı
Zonguldak
20 okur puanı
Ağustos 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
"o 'en büyük leke'ye takılıp kalmadım. dünyaya bulaşmadım, öğretmenliği ve sessizliği seçtim, hale bakıp sözlere aldırmadım diye, allah'a hamdediyorum; içim içime sığmıyor. onlar altın topladılar, ben hazine buldum. onlar saraylar inşa edip bir kaç koltuk elde ettiler, ben tapınak inşa ettim ve iyilik tanrısının sonsuz
FecrKitabı okudu
Bir kitabı okumaya başladı
Bu adam bikere siyasete gözünü dikmiş. Böylesinden korkulur. Bunun yapmıyacağı kötülük yoktur.
Sayfa 23Kitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
«Sen püskülsüz fese bakma, kepenek altında er yatıyor... »
Sayfa 19Kitabı okuyor
Bir kitabı okumaya başladı
Gülce
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ulu dilber kalesinin burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avcunda
Her şeye dayanmaktan başka çıkar yol yoktu. Çağ belliydi, kendisi gibi düşünenleri, batı sınırının ötesinde rahatça kurşuna dizebiliyorlardı.
Sayfa 10 - ÇınarKitabı okuyor
Alfabenin irili ufaklı tüm harfleriyle yazılan yazılar, hep
-Allah kurtarsın anlamına gelen tümcelerdi. Allah tı onları buraya sokan da, çıkaracak olan da... Girenlerden hiçbiri kendi isteğiyle gelmediğine göre kendilerinde en küçük bir suç bile aramamalıydılar. Boşunaydı sorgular, dayaklar, tutuklamalar, yargılanıp zindanlara atılmalar.
Sayfa 7 - ÇınarKitabı okuyor
Bir kitap okudu
312 syf.
10/10 puan verdi
·
68 günde okudu
Levent Hacıbeyoğlu tekrar paylaştı.
Delinse yer; çökse gök, yansa, kül olsa dört yan Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan;
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz!
Yüzbaşı Ezgene, büyük bir yükün altında ezilmiş, fakat dik kalmaya azmetmiş yiğit bir insan haliyle ötekilere bakarak: - Kutlu ölülerimizi selamlayalım! dedi. Uçuruma döndüler. Şimdi oradan hafif bir ses geliyordu. Ürperdiler. Bu ses Ötüken'de çok söylenen bir deyişe benziyordu: Ay'ın bahtı karanlık Urungu'nun karadır
Sayfa 584 - ÖtükenKitabı okudu
- Bozkurtlar dirilirken Ay Hanım da yaşasaydı ne olurdu! diye fısıldadı. Sonra görülmedik bir şeye takılan gözlerin manalı ışıltısı ile ileriye bakarak atını mahmuzladı. At son bir atılışla fırlarken Ay Hanım'ı deminkilerden daha sıkıca kendine doğru çekti. Dudaklarını hiçbir zamanın görmediği, hiçbir çağın göremeyeceği o ilahi yüze değdirerek öptü ve hâlâ sıcak olan o mehtap kadar, güneş kadar güzel olan yüzden ayırmadan, bir an içinde bütün mazisini yıldırım hızıyla hatırlayıp "Hoşça kal Ötüken!" diye düşündükten sonra kendisini boşluğa bıraktı ...
Sayfa 581 - ÖtükenKitabı okudu
Abdurehim Heyt - El Yurt Üçün
El-yurt üçün tartqan elemni şahliq textige qiyas etkülük Xelq/Veten yolidiki bir minüt qayğu miñ yilliq rahet üçün yetkülük Cahan şu cahan kelgenler kéter, özidin yaxşi izni qoyup ketkülük Yaxşi iz néme, el üçün xizmet, emes yaxşi iz mal bilen mülük Eger tilerken elniñ hayati canni şadlinip uni bergülük
Zaman gerçe namert zamandur, mert yigit bolup devran sürgülük Hayat küreştin ibarettur ey, tosalğularni kürişip yeñgülük Ğayelik şexske düşmen köp bolur, undaq düşmanni tozanğa kömgülük Şexsiy düşmenlik yigitlik emes, el-yurt/veten düşmenini düşmen bilgülük Tamager bolup hayat turguçe qanaet qilip açtin ölgülük Tülkilik qilip hayat sürgiçe şirane sövlet bilen ölgülük Elniñ bextini közlep ey Ziya, yiğlisa yiğlap külse külgülük Vatan-millet için çekilen elemi şahlık tahtına kıyas etmeli Halk/Vatan yolundaki bir dakikalık kaygı bin yıllık rahat için yetmeli Hayat bu hayat, gelenler gider, kendinden iyi bir iz bırakıp gitmeli İyi iz nedir, millet için hizmettir, değildir iyi iz mal ve mülk
youtu.be/xG5wum7zoYY