Karşılaşmalar, sorumluluk düzeyini ölçmene yardımcı olacaklar ve sana kendini tümüyle tanımayı öğretecekler. Karşılaşacağın herkes senın kendinde bilmediğin bir yanını, sende olan ama senin bilmediğin bir yarayı ya da gizli bir hastalığı fark etmeni sağlayacak ve onu iyileştirebilmek için sana bir fırsat sunacaktır.
Yaptığı işi seven insanlar bağımlı değildiler. İşini seven kişinin satacak zamanı yoktur. Yalnızca yaptığı işi sevmeyen kişiler ücret karşılığında bir işte çalışabilirler. Severek çalışana paha biçilemez.
Sahte kişiliğin eline düşen kişi, kendi zihninde gömülü duran hazinelerden bihaber vaziyette, çaresizce dolaşır. Bu haliyle, gerçekte bir krallığın vârisi olduğunu unutmuş bir dilenci gibidir.
Bir Urras'lı gibi düşünüyorum, dedi kendi kendine. Lanet olası bir mülkiyetçi gibi. Hak etmenin bir anlamı varmış gibi. İnsan, güzelliği ya da yaşamı kazanabilirmiş gibi!”
Sonra Kahola Kaushitakeya sordu:”Yacnavalkya bana görünen ve görünmeyen Brahma yı ve her şeyin içindeki özü (Atman) anlat”” her şeyin içindeki öz senin özündür.””Ey Yacnavalkya, her şeyin içinde olan öz hangisidir?””O açlık ve susuzluğun, kederin ve kuruntunun, yaşlılık ve ölümün ötesindedir. Bu özü bilen Brahmanlar oğul isteğini, zenginlik isteğini, dünyalar kazanma isteğini yenerler ve dilenci rahip olarak gezerler. Çünkü oğul isteği zenginlik isteğidir; bunlar her ikisi de istektir.O nedenle bir Brahman öğrenmeyi bırakmamalı, bir çocuk gibi yaşamayı istemelidir….”
“Shevek büyük bir sevinçle ve tıpkı bir şeyi olması gerektiği gibi bulduğunda duyduğu derin aşinalık duygusuyla, yaşamında ilk defa kendine denk kişilerle konuşmayı keşfetti.”