Stefan Zweig'ın daha önce bir tane kitabını okumuştum ve gayet beğenmiştim, beni etkilemişti. Daha sonra satranç kitabını çok fazla duydum ve alıp okumaya başladım. Okuduğum şey sıradan bir kitap değildi, resmen bir psikoloji kitabıydı ve bir insanın yaşadıklarını, hissettiklerini iliklerimize kadar yaşıyorduk. Bu şaheseri herkesin okuması gerektiğine inanıyorum.
Kitap, Stefan Zweig'ın eşiyle beraber Brezilya'da intihar etmeden önceki yazdığı son kitabı olma özelliğini taşıyor. Zweig'ın intihar etme sebebi, nazilerin dünya üzerindeki artan baskısı. İntihar etmeden önce arkadaşlarına yazdığı mektupta söylediği şu sözler kendisinin ruh halini ve ümitsizliğini gözler önüne seriyor olmalı; "Sizler yeni bir gün doğumu bekleyebilirsiniz, ancak benim artık buna gücüm kalmadı..."
Kitaptan ayrıntı vermeden bahsetmek gerekirse, New York'tan Buenos Aires'e giden bir yolcu gemisinde geçiyor hikaye. Bu gemide aslında sıradan bir köylü olan ancak satranca doğaüstü yeteneği bulunan dünya satranç şampiyonu ve eskiden bir zamanlar kendi kendine aklında sürekli satranç oynamış, nazilerin bir "hiçlik işkencesine" maruz kalmış eski bir avukat var. Okumaktan asla pişman olmayacağım bu kitabı herkesin okumasını tavsiye ediyorum.
