Metroda biletleri uzatan adam "Günaydın... Teşekkür ederim," diyordu. Gülümsüyordu. O zaman benim de bir zamanlar, yaşadığım kentteki insanlara gülümseyerek baktığım geliyordu aklıma. O günler çok geride kalmıştı.
Daha önce geleceğe dair bir hayale ne kadar ihtiyacı olduğunu fark etmemişti, ama bu hayal onu tümüyle değiştirmiş, zavallı, terk edilmiş, annesiz Tully yerine, hayatta yerini almak için dimdik duran bir kız haline getirmişti
Metroda biletleri uzatan adam, "Günaydın.. teşekkür ederim," diyordu. Gülümsüyordu. O zaman benim de bir zamanlar, yaşadığım kentteki insanlara gülümseyerek baktığım geliyordu aklıma. O günler çok geride kalmıştı.
Şu kadınlar ne garip mahluklar... Sevgileri tutkuları uğruna her şeyi göze alabiliyorlar. Onlar için yaşamın temel şartı sevilmek. Aşkla tutkuyla sonsuza kadar sevilmek ve asla vazgeçilmemek. Her şeyi affedebilirler ama sevilmemeyi asla.
İşte yine güzel bir ilkbahar sabahı. Saat on bir ve ben yürüyerek, Ankara'nın muhteşem baharını koklayarak gelmişim muayenehaneme. Tuna sabah kahvemi yapar yapmaz ilk hastamı alacağım içeri... Kafamdaki bütün sorunlar ve düşünceler yavaş yavaş terk ediyor beni. Kendi hayatımla ilişkim kopuyor. Artık hazırım yeni insanlarla yepyeni dünyaları gezmeye. Sağlıklıyım, yaşıyorum ve bunun farkındayım.