Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melek nur Ay

Melek nur Ay
@Meleknur_
Bu metin İngilizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
instagram.com/huzurkitap20?ig... threads.net/@huzurkitap20 pin.it/2qCPwGU Sanki bir yerlere sıkışmış kalmışım da çıkmak için çırpınıyor gibiyim. "Fazlalıkmış gibi hissettim ve susmayı seçtim.
Gündelik hayatı yaşarken her yaptığımız şeyin son olabileceğini, bunun bir kere daha tekrarlanmayabileceğini idrak ediyoruz. Bu son olabilir diyoruz. Ama bir kere daha son yanılsamasıyla sonluluk fikrini yumuşatıyoruz. Ta ki ölüm gelene kadar... Ölüm belki de bir kere daha sonun artık yaşanmayacağı bir anı temsil ediyor.
Reklam
Sıkıntılıbir dünyanın sonunda nasıl gazete okuyabiliyordu insanlar? Ölümün gölgesi altında nasıl mutluluk oyunları oynamaya tevessül edebiliyor, güneş gibi parlayan portakallar yiyorduk?
Herkes hayatın bir sonu olduğunun idrakindedir ama çok az insan bu idrakle günlük yaşamını tanzim eder, düzenler

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Lakin herkes öleceğini bilir ama çok az insan öleceğini bilerek yaşar.
İnsanın bu dünyadaki yaşamı vadeli bir yaşam. Hepimiz hayatın bir gün biteceğini biliriz.
Reklam
Sıkıntılı bir dünyanın sonunda gazete okuyor insanlar, aldırışsız insanlar güneş gibi parlayan portakallar yiyorlar.
Benzer sahneyi defalarca yaşadığımı unutuvermiştim işte. "Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür" sözü ne kadar haklıydı.
Yakmak üzereydim ki bu şehri, hâtıraların Sağnak bir yağmur gibi boşandı üzerime
Karanlık bir koridor açıldı önümde; anlayamadım
Yorgun ve güzel bakıyordu gözlerime, ıslak ve kırgın En nazenin türleri açmıştı papatyaların Hâtıralarınla virandı içim; kuşlar kanatıyordu gönlümü
Reklam
Onda umut, bende yalnızlık büyür Ne dünya sonsuzluk, ne ben dehâyım İçimde sadece şairler uyur
Bu yorgun bir alev damlası değil Büyük yangınların habercisidir
Beyaz bir buluttan bir gün ansızın Bir karanfil düştü parmaklarıma
Dağlar, zaman, insan, sesler vek okular yerli yerinde duruyordu.Kalbiyse o kuşların kanatlarıyla hayalindeki şehirlere yol alıyordu... Yererguvanlarının başında uyuyakaldığını ve uyandığını sandı. Oysa olanlar ne uyku ne hayal ne de rüyaydı.Kuşların kanatlarına takılan saf bir duaydı sadece..
özüne bırakıp utancın, sevgisizliğin, umutsuzluğun koyu rengini göğüslerine saklayarak uzaklaşıyorlardı... Yine sustu ve uyandı.
16,2bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.