Halbuki sevgi, ayrık otları gibi rastgele büyümemeli kalbimizde. İtinayla seçilmeli toprak; ağacı görmek istediğimiz yere ekilmeli tohum. Çünkü toprak tohumun kıymetini bilirse izin verir dışarı çıkmasına.
Cellat ilk önce kendi içindeki insanı öldürüyordu. O zaman içinde doğan boşluğu da kibriyle, küçümsemesiyle dolduruyordu. Sonra da başka bir insanoğluna saldırıyordu. Artık ona yabancı olan bu yaratığı yok etmeye kararlıydı.
Mademki hiçbir şeyi değiştirmeye iktidarı yoktu, her şey evvelden çizilen bir yolda yürüyecekti, o halde aklı başında bir insan, olanları tebessümle seyredip sırasını beklemeliydi.