SONRA, kente yılda bir kez uğrayan bir zahit öne çıktı, ve bize Zevk'ten söz et, dedi.
Ve El Mustafa yanıtladı:
Zevk bir özgürlük-türküsüdür.
Ama özgürlük değildir.
Acınız, idrakinizi kaplayan kabuğun kırılmasıdır.
Nasıl ki, bir meyvanın yüreğinin güneşi görebilmesi
için kabuğunun çatlaması gerekir, acıda sizin için öyledir.
Gerçi siz kanunlar koymaktan hoşlanırsınız.
Ama koyduğunuz kanunları çiğnemekten daha çok
hoşlanırsınız.
Tıpkı okyanusun sahilinde durmadan kumdan kaleler
yapan sonra da bir vuruşta gülerek yıkıveren çocuklar gibi.