Şimdi fark ediyorum da… Yıllar sonra mutlulukla ilişkilendirdiğim çoğu gün, aslında yaşadığım sırada farkında bile olmadığım, fazlasıyla sıradan anlardan oluşuyormuş.
Savaş zordur,fakat zorunludur. Hakikat esaslarına dayanmak şartıyla başarı muhakkaktır. Artık dünya, bütün kültürüyle her yere girebilmektedir. Bu bakımdan bir takım sun'i izmlerin, şahıs putlaştırmalarının gençliği uyandırmada hiçbir etkisi yoktur.
Gazeteler ve dergiler, genişletilmiş kamuyu oluşturan toplumsal tabakaların psikolojik rahatlama, oyalama araçları olarak ticarete odaklanmış tüketim davranışıyla, kendi başına amaç haline getirilebilmesi oranında, siyasal karakterini yitirirler. Buna karşılık, gazetelerin ve dergilerin içeriğinin genişletilmesi kamunun boş zamanlarını işgal etmeye yönelir. Genişletilmiş kamu, boş zamanlarında, gazetelerde ve dergilerde Amerikan gazetecilik anlayışının bir buluşu olan "insanın ilgisini çeken" konuları izleyerek kültür tüketicileri topluluğu haline gelirler.
Yemek yesin, kalacak yer bulsun diye ona para verebilirdim fakat ona acı veren şey vücudu değildi, hayır efendim, onun mutsuzluğu ruhundan gelmekteydi ve bendeniz bu ruha erişememekteydi hiç.
İlk başta saf bir hüzün ve içten bir merhamet belirmişti içimde; Bartleby'nin mahzun halleri çoğalıp arttıkça hüzün korkuya, merhamet de tiksintiye dönüştü. Korkunç bir gerçek: mutsuzluk fikri belli bir noktaya dek bizi şefkatli kılar, ama bazı özel durumlarda, bu nokta aşıldığında,mutsuzluk bizi şefkatli kişiler yapmaz artık. Bunun her insanın yüreğinde mevcut olan bencillikten kaynaklandığını söyleyenler var - yanılıyorlar. Bu durumun asıl sebebi insanın karşısındaki hastalığa, mutsuzluğa derman bulamayacağına karar verip, umutsuzluğa düşmesidir. Duyarlı bir kimse, kendi merhamet duygusu yüzünden sık sık acı çeker. En sonunda da, içindeki merhamet duygusunun kimselere yardımının olmadığını anladığı vakit, sağduyusu bu kişinin ruhunu merhamet hissinden arındıracaktır.