Maksim Gorki ( AYAK TAKIMI ARASİNDA )
Rusya'da 19. Yy sonlarinda patlak veren ekonomik kriz yuzbinlerce kişiyi yoksulluğa ,açlığa bu da hem manevi hem de sosyal açıdan dibe vuruşa götürmüştür. Rusya'da medyada gelen acımasızlık ve gaddarlik adaletsizliği ve ahlaksızlığı beraberinde getirmiştir .
Zenginleşen üst tabaka daha da yoksullaşan kişileri daha da dibe itmek hatta yok etmek için elinden geleni ardına koymamistir.
Gorki nin tiyatro eseri olan "Ayak Takımı Arasında" adlı eseri bir tiyatro sever olarak oldukça keyifle okudum
Size de iyi okumalar efendim :))
Okur Takip Önerileri
SON YUDUM
Çay koyarsın ya,
Sırf can sıkıntısından
Bazen ocağa.
Bazen de bir fincan kahve
Belki orta , belki şekerli
Boş ver sen en iyisi şekersiz.
Acına karşı acı kahve
Çivi çiviyi söker misali.
Yalnızlığına iyi gelir
Çay yada kahvenin her hali.
Dört duvarla bir de sen
Geçer canının sıkıntısı belki
Sohbet koyu elbet, belli.
Ne zaman ki son yudumun
Geçer boğazından o an
Başbaşa kalırsın yine
Yalnızlığınla seni boğan .
Mutlu Akçay
8 farklı hikayeden oluşan kitap, Güney Amerika dünyasını , Kolombiyayı ve Marquezin kendi hayal dünyasında yarattığı Macando kentini, yöre insanlarının yaşantısını, kültürünü, yoksulluğunu, demokratikleşmeye ve modernleşmeye çalışan ama başaramayan halkın mücadelesini anlatma.
Marquez sınırları zorlayan bir yazar . Çok fazla mantık , kurgu dizini, zaman mekan uyumu aramadan okumanız gerekmektedir.
Marquez tarzını önceden kabul ederseniz haz alırsınız. Ama yok diğer yazarlar gibi aynı kefeye koymaya çalışırsanız işiniz zor .
İyi okumalar efendim :))
SAHTE
Ay gibiydi diyorlar övmek için,
İyi biri olduğunu betimlemek için.
İyi de onun da karanlık yüzü yok mu?
Kaldı ki ışığı bile kendine ait değil, sahte.
Bir günü bir gününe de tutmuyor üstelik .
Fırıldak gibi dönüp duruyor,
Şekilden şekile giriyor gün be gün.
Ama belki de dedikleri gibi gerçekten ay gibidir
Ve onlar sadece görüneni ile avunuyorlardır.
Ne de olsa onun da bir çekim gücü var.
O yüzden bu Med Cezirleri.
Görünürde mahçup çekingenliği,
İç dünyasında ise kabaran benliği.
Kiminin peşini bırakmaz döner durur yamacında
Kiminin de meziyetlerini kendine mâl eder,
Kendine aitmiş gibi, oysa ki sahte .
Mutlu Akçay
BEYAZ
Sevmem beyazı ben öyle
Saflığın rengi deseniz de sevmem
Kefen beyaz, ölmüş bedenin rengidir o.
Ölümün rengidir beyaz.
Soğuğun ete kemiğe bürünmüşlüğüdür.
Kan çekildiğinde damarlarından,
Can çekildiğinde vücudundan,
Yüzüne vuran, bedenini saran renktir.
Ayazın rengidir beyaz .
Yüreğine ayaz düşenleri düşün hele
Donuk , soğuk ve bir o kadar boğuk .
Hüznün , dargınlığın, kırgınlığın
Belki de hissizleşmenin ,
Hatta duyguların kifayetsizleşmesidir
Yürekteki o donuk ayaz
Namı diger acımasız beyaz.
MUTLU AKÇAY
BEN
Ben, beni üzmeni bile sevdim
Ben, ağladığım akşamları,
Uykusuz gecelerimi sevdim.
Ben, sensiz geçen ama
Bir an sensiz olamadığım,
Huzursuz saatlerimi sevdim .
Ben , bana vermediğin,
Vermek istemediğin sevginin
Ümidiyle yaşamayı sevdim .
Çünkü bunların hepsinde
Sen vardın ey sevgili,
Haberin olsa da olmasa da.
Olmayan ise sadece bendim
Ne hayatında ne yüreğinde.
İşte ben bir tek bunu sevemedim.
MUTLU AKÇAY
27.02.2023
Unutma sakın üretici köle değildir ama üretici olmayan herkes hırsızdır .
Meyhane
Emile zola
KURBAN
Tanrı bir kurban kabul eyledi göğe yerden
Kim bilebilirdi ne olacağını asırlar öncesinden
İki kardeşin kavgası kavuşturdu baba ile oğlu
Mazlumun kurbanını indirdi Tanrı, yere gökten .
Asırlar sonrasından gelen bir ses duyuluyor
Bir mazlumun kurbanı bir masumu koruyor
Bıçak kadar keskin ama bir o kadar günahsız
Bir ikincisine Tanrının gönlü razı gelmiyor.
Ah bir dili olsa da konuşsa o heybetli Sebir
Duysun bir atanın çektiğini cihan -Ya sabır-
Ka(h) bil kah unut denilmez asla unutma.
Ha - bil sen kendini daima etme öyle kahır.
Mutlu AKÇAY