Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Müderris İdris

Şairler dervişlerin kardeşidir. Aynı kaseden içerler çünkü. Muhayyile'nin kasesinden. Akif, bir şâir-derviştir. Kimsenin kuşkusu olmasın ki büyüklüğü de buradadır; hem de vitrindekilere bakmaktan gözleri kamaşmış olanların asla göremeyecekleri küçüklükteki bir büyüklük.
Sayfa 28 - Kapı Yayınları
Reklam
Konuşmaktan çok susmayı itiyad edinmiş bu büyük adamın, gerçekte, susarken konuştuğunu, bilenler bilir. Mektuplarında -mektubun yazıldığı kişilere göre bazı farklılıklar taşısa da- sızısını, öfkesini, ızdırap veya sevinçlerini dışavurmaktan, belli etmekten pek kaçınamaz.
Sayfa 27 - Kapı Yayınları
Hicranına, gecelerine, secdelerine ortak olmak istiyorsanız; evvelemirde, koynunda neyiyle, boynunda HİÇ yaftasıyla avare avare sokaklarda dolaşan Neyzen'in ehibbasından Akif'le hemhal olmalısınız. Bu Akif'i nerede bulaşabilir, onunla nerede tanışabiliriz? Elbette resim arkalarına yazdığı o mini mini kıt'alarda
Sayfa 26 - Kapı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tübitak Yayınları
Bu yoksunluğu gidermeye, yani çocuklarımızla doğa arasındaki zedelenmiş bağı onarmaya ihtiyacımız var; yalnızca estetik ya da vicdani duygularımız nedeniyle değil, aynı zamanda zihinsel, fiziksel ve manevi sağlığımızda buna bağlı olduğu için.»
Yeni araştırmalar, doğa ile temasın dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun belirtilerini azaltabileceğini,ayrıca bütün çocukların bilişsel yetilerini geliştirebileceğini ve olumsuz baskılara, depresyona karşı dirençlerini arttırabileceğini gösteriyor.
Tübitak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şahsen Tanzimat sonrasında başlayan “Müslüman aydın” yetiştirme “projesi”nin iflas ettiği kanaatindeyim. Yeni imkânlar ve alternatifler üzerinde yoğunlaşmamız; nasıl bir insan tipi yetiştirmek istiyorsak ona göre bir eğitim felsefesi üzerinde yeniden düşünmemiz gerektiğine inanıyorum. Birçok hususun yeniden düşünülmesinin elzem olduğu bir dö nemden geçtiğimizi daima hatırda tutmamız lazım.
Sayfa 42 - BeyanKitabı okudu
Kim başarmadığını söyleyebilir ki? Başardı. Ne yapıp edip nazarımızın uzağına düşmeyi becerdi. Kalabalıkların içinde bile yalınız kaldı; hem de bile isteye yalınız kaldı. Kur'an-ı Kerim'i tercüme ettiği o çetin yıllarda, dinlenmek için Mesnevi-yi Şerif'i iki kez -hem de şerhleriyle birlikte- hatmeden Akif'i şayet Safahatında bulmak istiyorsanız, biraz sonlara doğru yürümelisiniz. Mesela Safahat'ın 7. Kitab'ını biraz daha dikkatlice okumalısınız
Sayfa 13 - Kapı Yayınları
Mehmed Akif'in bilindiğini ama tanınmadığını söylersek, acaba abartıya kaçmış mı oluruz? Hayır! Kesinlikle hayır! Mehmed Akif, biz için yaşayan; bize hizmet eden; önemsediği, değer verdiği, hatta kutsadığı biz için benini feda etmekten çekinmeyen bir şairdi; bir dava adamıydı, iddiası vardı; gerçekleşmesi için canını feda edebileceği sevdaları vardı. O, bize hizmet amacıyla yazdı; biz için yazdı ve yaşadı. Cemiyet-i beşeriye'ye, yani mensubu bulunduğu, ait olduğu topluma adadı kendisini. Bizler de onu öyle tanıdık; bizim için yaptıklarıyla, bizim için yazdıklarıyla, bize göründüğü kadarıyla.
Sayfa 12 - Kapı Yayınları
Bizim insan modelimizin nihai amacı, ideallerini ahirette aramak durumundadır.
Sayfa 33 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Geri125
384 öğeden 376 ile 384 arasındakiler gösteriliyor.