"Nihayet insanlık da öldü. Haber aldığımıza göre, uzun zamandır amansız bir hastalıkla pençeleşen insanlık, dün hayata gözlerini yummuştur. Bazı arkadaşlarımız önce bu habere inanmak istememişler ve uzun süre, 'Yahu insanlık öldü mü?' diye mırıldanmaktan kendilerini alamamışlardır.
...
Evet, insanlık artık aramızda yok. İnsanlıktan uzun süredir ümidini kesenler, ya da hayatlarında insanlığın hiç farkında olmayanlar bu haberi yadırgamamışlardır."
Uzun bir zaman dilimine yayılmış Tutunamayanlar serüvenimden sonra postmodern romanlara daha çok ilgi duyar olmuştum. Ilk durağım Oblomov olmuştu. Yine sayfa sayısıyla baş döndüren bir kitapla başbaşa kalmıştım. Neyse ki Tutunamayanlar sağolsun korkmuyordum kalınlığından kitabın. Aksine içimde beslediğim merak duygusunu körüklüyordum. Tadına doyamadığım içsel düşüncelerin ve monologların iyice derinlerine inme fırsatı da verdi bana Gonçarov. Zihnimde ve kalbimde meslektaşım Oğuz Atay kadar iz bırakamamış olsa da Gonçarov, hatrı her daim olacaktır. Eğer benim gibi postmodern romanlardan zevk alan bir okursanız mutlaka tadına bakmanız gereken bir eser olduğunu düşünüyorum.
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,5bin okunma
Üniversite sınavına hazırlanırken okumuştum. O zamanlar bir çok insandan "sınava odaklansana" tarzında tepkiler görmüştüm. Herkes gibi bende bihaberdim hayatımın zerrelerine dokunacağından. Mesela zamanla daha çok idrak eder oldum Turgutçum Özben'imi. Süleyman Kargı gibi düşüncelere kelimeler dizip durur oldum zamanla. Velhasıl kelam, Oğuz Atay'ın Tutunamayanlarından biri olarak Karacaahmette bekliyorum sevdiklerimi..