Diamond Tema’dan Adalet Bakanı’na:
"Yılmaz Bey, katıldığım programda Müslümanların dini değerlerini aşağılamadım, ağzımdan hakaret suçunu oluşturacak hiçbir kelime çıkmadı. Programda şeriat savunan tarafa kurduğum üstünlüğe sinirlenen bir grup bana iftira atarak olayı kapatmaya çalıştı. Türk vatandaşlarını öldürüp kaçanlara çıkarmadığınız bir hızla yakalama kararı çıkardınız. Ortada suç ve hüküm yokken Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı azgın bir grubu memnun etmek için Adalet Bakanı sıfatıyla 'ifade özgürlüğü sınırlarını aşan, hakaret içerikli, provokatif ve çirkin' ifadelerini kullanıyor, ardından tarafsız ve bağımsız mahkemelerden bahsediyorsunuz. Bu çelişkili duruma düşmekten çekinmiyorsunuz, bari bakanlık makamını düşürmeseydiniz.
Bu arada benim okuduğum sahih hadis eğer iftira ve suç unsuru sayılıyorsa, o halde bu hadisleri yayınlayıp dağıtan Diyanet'e ve bu hadisleri kürsülerden okuyan din adamlarına da dava açmanız gerekmez mi? Yoksa suçum bu hadisleri okumak değil de dinsiz olmak mı?"
Çalışkan, Hazreti Muhammed'in soyundan geldiğini yayıp mehdinin kendi soyundan doğacağını iddia etti. Mehdinin gelişini, peygamberle görüştüğünü savundu.
Aynı anda yetmiş yerde olabildiğini, müritlerinin evlerini manevi alemde ziyaret ettiğini, her birini eşiyle yatakta, banyoda yıkanırken ya da bebeğini emzirirken görebildiğini söyledi. Oruç tutmadığı ve namaz kılmadığı halde soran olursa ''Hocamız namazı manevi alemde kılar, '' dedirtti.
Onlar ki, okumayan, dinlerini bilmeyen, batıl ile hakikatı ayırt edemeyen insanlar için öyle dedirtirler ve insanların kendilerine biat etmesini sağlarlar. İslâm'ın ilk emri 'oku'