Gülümsediğinde, gözlerinin köşeleri ateşe
tutulan bir yaprak gibi kırışıyordu.
Akhilleus kendisi de ateş gibiydi. Işık saçıyor, gözleri üstüne
çekiyordu. Saçları karmakarışık, yüzü uykunun bulanıklığından
kurtulamamış halde uyanırken bile bir ihtişamı vardı