Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Nergis
Nergis
@Narcissus82
Hayat mecburi bir yolculuk hikayesidir...
Umutlar kaybolsa da hayaller yolunu bulur elbet...
Fen Bilimleri Öğretmeni
Hacettepe Üniversitesi
1854 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Bulmaca çözmeyi sevenlere
Nobel ve Pulitzer ödüllü Toni Morrison un tek öyküsü olan bu kitap okuyucuyu test ediyor.
Tüm kitaplarında olduğu gibi ana tema ırkçılık.
Ama kitaptaki iki karakterden hangisinin siyâhi hangisinin beyaz olduğunu söylemiyor. Olay örgüsü boyunca okuyucu bunu çözmeye çalışıyor .
41 sayfalık bir önsözle başlaması, önsöz okumayı sevmeyenler için bir dezavantaj gibi görünse de değişik tarzı kitabı cazip kılıyor yeterince .
Farklılıkları mutlaka bir yargılama,suçlama ya da sınıflandırma için kullanmak zorunda olmadığımızı çok net ifade eden bir anlatı aslında . Irksal kimliğin hayati önem taşıdığı, farklı ırklardan iki karakterle ilgili bir anlatıdan her türlü ırksal kodlamanın silinmesini amaçlayan bir deney belki de. "Siyah-beyaz" ın hem başlıca insan sınıflandırmamız olarak yanıltıcılığını hem de insan yaşamı üzerindeki canavarlaştırıcı etkisini ortaya seren kısacık bir öykü.
Okurken bir tarafa sempati duyup diğer taraftan buz gibi soğumak isteyen ,
birine karşı duygular beslerken diğerini görmezden gelmeyi hatta belki kin beslemeyi isteyen fanatik tarafımızı çok güzel törpüleyen bir yazı olmaka birlikte sonuca bağlanmadan biten, sanki yarım kalmış hissi veren de bir düzene sahip .
Okumayı düşünen herkese keyifli okumalar...
Aşkın büyübozumu
Ölüm ile yaşam, doğu ile batı, bilim ile mistik inanclar arasında asılı kalan modern bir insanı okuyoruz.
Murat Gülsoy kalemini en beğendiğim yazarlardan birisi. Sorduğu sorular kitap boyunca insanı bir düşünceden ötekine sürüklüyor ve gerçekten zihni zorluyor.İnsana ait temel meselelere sorularıyla farklı boyutlar kazandırıyor.
15 yaşında bir gencin de 50 yaşında bir yetişkinin de rahatlıkla okuyabileceği , içeriğinde olumsuz tetikleyicilerin kol gezmedigi , merak duygusunu hiç kaybetmeden sürükleyen, sonunu okuyucunun hayal gücüne bırakan güzel bir roman .
Herkese keyifli okumalar...
"Benim de hatalarım vardır elbet. Elbet ben de kırmışımdır kalp, ben de yerli yersiz cümlelere esir olmuşumdur.
Bazen harika cümleler kuramasam da iliklerime kadar hissetmişimdir. Korktuğumdan değil, kaybederim diye susmuşumdur.
Güneş doğduğunda her şeyin harika olacağına inanmış, güneş batarken boş yere umutlanmışım diye hayıflanmışımdır.
Hedefler koymuşumdur kendime, kimine ulaşmış , kimini bertaraf etmiş, kiminin yollarında da yerle yeksan olmuşumdur.
Umutlarımı filizlendirmişimdir, kaldırımın arasından güneşe selam eden çimenler gibi garip diyarlarda. Ama hiçbir zaman kötü olamamış, kötü olmaya ant içsem de tuz buz etmişimdir yüreğimi.
Bu satırlar iyiliğe sarılıp kötülerin dünyasında nefessiz kalanların isyan tohumudur .
Ekilen her nefret tohumu da , bilirim , sahibini bulur . Dilerim öyle de olur ...
Siz! Kötü insanlar! Siz! Yalanları yaşam tarzı sananlar! Unutmayın Allah var !!! "
(Arka kapaktan)
10 yaşını geçmiş herkesin okuyabileceği ,
insanı zorlamayan ,
şaşırtmayan ,
ama yaşadıklarımızı çok güzel sorgulatan ,
kelimelerin çok ustaca ve ahenkle kullanıldığı çok güzel bir yaşam öyküsü...
Herkese keyifli okumalar...
Okur Takip Önerileri
Klişelerden uzak okumaları sevenlere
Birey-toplum-devlet-iktidar... sorgulaması yapan,
tarihi sevmeyen insanlara bile kendini okutabilen,
kronolojik sıralamalara ya da yaşanmış başarı/ başarısızlıklara bağlı kalmadan anlatabilen,
empati yeteneğinin en muazzam halini yasatabilen ,
hayallerin ,hayal kırıklıklarının , devrimin , çöküşün,geçmişin , geleceğin...birarada yaşandığı,
aynı insana birden fazla kişinin bakış açısıyla bakıp farklı görünümler yaşanırken bir yandan da kişinin ağzından olayı dinleyip önyargılarımızı tekrar tekrar sorgulatan ,
anlatırken kimseyi yerin dibine sokmadan ya da övgülere boğmadan yorumu okura bırakan,
ülkeyi yöneten de olsa orduları yöneten de olsa sonuçta herkesin insan olduğu ve bugüne kadar bize pek anlatılmasa da insani yönlerinin de vurgulandığı,
....
benim tarif etmeye kelime dağarcığımın yetmediği çağdaş bir anlatı ...
Herkese iyi okumalar!!!
Magdolena Carmen Frida Kahlo Calderon
Son resmi : Viva la Vida ( yaşasın hayat),
hayatının özeti olmuş bir azim örneği.
8 yaş ve üzeri herkesin okuyabileceği kısa bir hayat hikayesi. Frida Kahlo yu herkes bilir ama hayatındaki zorluklarla nasıl mücadele ettiğini özellikle küçük yaştaki okuyuculara sade bir anlatımla sunmuş kitap .
Sınıf kitaplığına konulabilir ,
çocuğu ya da kardeşi için kitap almak isteyenler gönül rahatlığıyla alabilirler.
Keyifli okumalar
Her şey görecelidir, gerçeklik bile!
"Kuantum teorisinden dehşete düşmeyen adam onu hiç anlamamış demektir" diyor Niels Bohr
Kuantum, gerçeğin algıladığımızın dışında olduğunu anlatan ama nedense fiziğe ön yargılı olanların anlamakta zorlandığı bir alan.
Bu tarz kitapları gördükçe hoşuma gidiyor, fiziğin korkulacak birşey olmadığını daha güzel anlatamazlardı.
Karikatürlerden ziyade pek çoğumuzun icinden geçenlerin de dillendirilmesi kitabı çok eğlenceli hale getirmiş .
Einstein, Schrödinger, Heisenberg, Plank, Drac ...kitapta size eşlik ediyor.
Uzay , zaman , karadelikler , izafiyet ...konularına ilgisi olan ya da sayısal öğrencisiyim ve bir türlü bu konuları kafamda oturtamıyorum diyen en az lise seviyesindeki herkes okuyabilir .
Çocuğuna almak ya da öğrencisine tavsiye etmek isteyen olursa karikatürler sizi yanıltmasın,ortaokul seviyesine konu bütünlüğü bakımından uygun değil.
Herkese keyifli okumalar....
Bırakın ve rahatlayın....
Bazı kitaplar hiç bitmesin istersiniz ya tam da öyle bir kitap " İnsan Bir Yanılgıdır"
Yazarın kendi ifadesiyle:
"Gerçek bir okur , onaylamak ya da reddetmek , haklı ya da haksız bulmak için okumaz kitabı; anlamak için okur.
O kitaptan önce göremediklerini , o kitaptan sonra görebilmek için okur.
Bir kitapla bir pencere daha açar
başkalarından bize miras kalan yalanlardan sıkılanlara
İspanyol edebiyatından çok uzak biri olarak önyargılı başladığım ama son derece keyifle okuduğum bir kitap oldu . Carmen Martin Gaite ile ilgili çok fazla fikrim olmamasına rağmen ödüllü kitapları okuma takıntıma yenik düşerek aldığım bir eserdi. 6 ödüllü bir yazarsa mutlaka farklı bir kalemi vardır diye düşündüm.
Kitapta uzun betimlemeler , ardı arkası gelmeyen uzun cümleler o kadar güzel bir ahenk içindeki hiç bunaltmıyor okuyanı.
Psikolojik analizleri insana çok yerde kendi kendini sorgulatıyor.
Metaforlara takılıp kalması pek çok olayda kendi yaşantımızdan tanıdık bir sahne getiriyor hafızalarımıza.
Konu bütünlüğü olan , duygusal yönüyle bazen biraz melankolik ,akıcı bir roman .
Çeviri çok güzel, okurken yormuyor .
İnsana dair okumaları seven herkese keyifli okumalar dilerim .
Değişik okuma tarzlarını sevenlerin hoşuna gidecek bir MONOGRAFİ örneği
Ahmet Hamdi Tanpınar a yazılmış bir metin okuyacağınızı düşünerek yola çıkıyorsunuz ve önce
Mahur Beste deki,
Saatleri Ayarlama Enstitüsü ndeki,
Beş Şehir deki,
Huzur daki,...
Ahmet Hamdi karakterleriyle geziyor gibi, sanki onları yakından tanıyormuşsunuz da tanıyan başka biriyle sohbet ediyormuşsunuz gibi, yer yer onların dedikodusunu yapıyormuşsunuz gibi bir duyguyla devam ediyor yolculuğunuz.
Her sayfayı çevirişte başka başka hallerini okuyoruz Tanpınar ın.
Her sayfada başka biriyle olan benzerliğini, farklılığını, ya da bir anısını okuyoruz.
Gustave Dore, Cahit Sıtkı
Marcel Proust, Yakup Kadri
Çolpan İlhan, Yahya Kemal
Bach, Lütfi Kırdar
Adalet Cimcoz, Virginia Woolf
Attila İlhan, Sabahattin Ali
Hasan Ali Yücel, Yaşar Nabi
Gerard de Nerval.....
ve daha pek çok isimle dolu dolu bir yaşam öyküsü.
Tanpınar ın yazım süreci, öğretim üyeliği, öğrencileri ile iletişimi, kendi kendine karaladığı güncesi, ölümüyle yarım kalan kitabı, kumara düşkünlüğü yüzünden parasızlık çekip yaptıkları, karakterlerini oluşturma süreci, kıskançlıkları, rekabetleri, tanınmaya başlaması... her insanın yaşayabileceği pek çok yaşantı ve ölüme gidişi... Bunların hepsi onunla hiç tanışmamış birinin kaleminden anlatılıyor.
Kitabın dilini sevmedim. Yarım kalmış cümleler, cevapsız kalan sorular, konudan konuya atlayışlar rahatsız edecek kadar çoktu bana göre.
Ahmet Hamdi Tanpınar sevenlere, onu daha yakından tanımak isteyenlere tavsiye edebilirim.
Herkese keyifli okumalar...
"Merhamet edene merhamet edilir"
Bir roman okuyacağımı düşünerek başladığım bir yolculuktu, beni düşündüren pek çok durumla karşılaştığım bir kitap oldu.
! Yaş almanın olgunlaşmak için yeterli olmadığını
! Mecbur kalınca insanın herşeyi yapabileceğini
! Dost olmanın ne demek olduğunu
! Hayatta hiçbirşeyin tesadüf olmadığını
! Hayatımıza giren herkesin bizim için önemli
mutlu azınlığa
Her yaşam biriciktir.
Her yaşam öyküsü de öyle...
Brás Cubas'ınki ise biraz daha biriciktir.
Ne de olsa, Latin Amerika edebiyatının en iyi romanlarından birinin kahramanıdır
Üstelik kendi hayatını ölümünden sonra anlatan bir karakterdir Brás Cubas. Sıkıcılığı bu dünyada bırakmıştır. Kendi hayatını neşe kalemi ve hüzün mürekkebiyle yazar.
Bazen
Nihan Kaya'dan okuduğum ilk kitaptı bu. Okurken o kadar farklı duygular hissettirdi ki, bu kitap için bir inceleme yazabilecek yeterliliğe sahip olmadığımı düşündürdü bana.
Aslında bir değil iki kitap okuduğumu hissettim. Çünkü iki farklı bakış açısıyla, iki farklı kişinin gözünden anlatıyordu hayatı. Böyle bir kitabı beğenip geçmek istemedim.
1988 Nobel Edebiyat Ödülü almış bu kitapla birlikte yazarla @Vefa_4535 un tavsiyesiyle tanışmış oldum.
Gözlem yeteneği, kişi tasvirleri, kitap boyunca beni şaşırtmayı başaran hayal gücü ile çok beğendiğim bir metin oldu. Okurken Mısır hal
kından biri gibi hissettim kendimi. Kalemi çok güçlü bir yazar kesinlikle.
Para hırsının insanı ne hale koyabileceğini de, bu uğurda kendini sakatlamayı bile göze alabileceğini de okurken, bir kez daha kendini sorgulatıyor insana. Neredeyim, ne yapıyorum, nereye gidiyorum? dedirtiyor.
Ben keyifle okudum. Okuyacak herkese de keyifli okumalar dilerim.
@Ahdevefa_45 tavsiye için tekrar teşekkür ederim.
2018 yılı mart ayında 1000 adet basılmış ve 888 nüshası numaralandırılmış,
2. basımı yapılmayacak olan bu kitabın 889 dan 1000 e numarasız olan nüshaları kitabın yazarı ve yayınevi için satış dışı tutulmuş.
Ferit Edgü nün kalemini seven biri olarak, üstelik hiçbir kitap için olumsuz inceleme yazmayan biri olarak
( sadece beğendiği kitaplara inceleme yazan biri olarak)
benim için büyük bir hayal kırıklığıydı. 122 sayfalık kitabın tamamı 50 sayfada toparlanabilirdi.Kağıt israfından başka bir şey göremedim.
Bir sayfayı 3 cümle ile 4 cümle ile kapatmaları enteresan bir anlayış gerçekten.
3 bölümden oluşan kitabın sadece son bölümü okunmaya değerdi bana göre.
Diğer kısımlar ise tamamen zaman kaybı.
Okumayı düşünenler için yazmak istedim...
Hypatia
İskenderiyeli astronom ve matematikçi Theon un kızıdır, bilimi ve zarafeti ile olduğu kadar güzelliği ile de ünlü olan bu filozof ve matematikçi Atina'da eğitim almış ve İskenderiye ye yerleşmiş, orada bir okul açmıştır.
İskenderiye de hristiyanlar ve olmayanlar arasındaki gerginlik ve çatışmaların öne çıkan ismi olarak görülen, eski aydınlanmanın temsilcisi olan Hypatıa, fanatik bir kitle tarafından kilisede vahşice öldürülüp, vücudu parçalanarak yakılmıştır.
* Yaşadığı karanlık çağa bir güneş gibi doğmuştu.
* Düşüncenin ve aklın cinsiyeti olmadığını tüm dünyaya ispatlarcasına; zekası, kişiliği ve düşünceleri ile tarihe yön verdi.
* Bütün engellere ve baskılara rağmen bir kadının tek başına bile dünyayı değiştirebileceğini gösterdi herkese.
Kin ve öfkenin bir kadına bu denli şiddetle yönelmesinin altında yatan neden kimin katında haklı bulunursa bulunsun vicdan katında asla yer bulamadı.
Hangi din böyle bir şeyi emreder?
Hangi insan böyle bir emri uygular?
* Her gününü son günü gibi yaşadı.
Çünkü hayatı boyunca hep ölüm tehlikesi ile yaşadı ve bununla yaşamayı öğrendi.
* İnsanlığa bıraktığı en önemli miras kişinin düşünme hakkını daima saklı tutmasaydı.
Her insanın düşünmesi ve bunun için gerekirse mücadele etmesi gerektiği idi.
Bu kısacık kitapla bu kadar dolu dolu bir metin okuduğum için ve Hypatıa gibi bir kadını tanıdığım için çok mutluyum.
Okumayı düşünen herkese keyifli okumalar diliyorum.
Yanlış da Olsa Düşünmek Hiç Düşünmemekten Daha İyidir - HypatiaTuğba Sarıünal · Destek Yayınları · 20201,827 okunma