Bütün romancılar ise halka bir hurafe devri açtılar. Eski zamanın masallarına yeniden geçerlilik kazandırmaya uğraştılar.
Bırakın acımasız hayat elinden geleni ardına koymasın ; tek bildiğim şudur ki... Benim içinde bir yerlerde bir mezar vardır. Bu dünya nasıl dönerse dönsün, isterse herşeyi alsın elimden - sevdiklerimi, mallarımı, her şeyimi - ama bunu benden alamaz. Günün birinde o mezarın içine girecek ve herşeyi unutacağım, işte o zaman kırgın yüreğim huzura erecek...
Sayfa 155Kitabı okudu
Köleliği ortadan kaldırmak için insanların bu sömürme işini günah ve ayıp olarak düşünmeleri gerekir. Oysa köle alışverişini yasaklamakla bu geçici önlemlerle herşeyi kökünden hallettiklerini sanırlar. Oysa kendi kendilerini avuturlar. Halbuki kulluk ve kölelik, herzamankinden daha fazla hüküm sürmektedir. Çünkü insanlar, ne olursa olsun başkalarının sırtından geçinmeyi sever, kendilerinde de bu hakkı görürler. Böyle bir hakkı kendinde bulan açık gözler, her fırsatta bundan yararlanmaya hazırdırlar.
Okur Takip Önerileri
Okulun terbiye edemediğini dünya ve zaman terbiye eder.zamanın terbiyesine kalmaksa pek büyük bir felaket ve talihsizliktir.
Sayfa 80Kitabı okudu
Bazen ruhumda, kenarında durup mucizeler beklediğim dipsiz uçurumlar olduğunu hissediyorum, kolay saadetlerin ve kolay hüzünlerin tüm kapıları karşımda kapanıyor.
Sayfa 52Kitabı okudu
Daha güzel günlere erişmek için, fedakarlık lazımdır. Daha güzel günler çağdaş yaşamla, güzel sanatlarla ve daha da ötesi, sanatın günümüzdeki yorumuyla yakalanabilir ancak!
Sayfa 288Kitabı okudu
Ah şu insanlık! Bu gidişle ben hiç kendime gelemeyeceğim! Nereye gitsem ruhumu altüst eden bir olayla karşılaşıyorum.
Çocuklarınızın her birine sevgi ve şefkati öylesine doya doya içirin ki, bu meselede birbirlerini kıskanmaya mecalleri kalmasın. Bu mesele bile olmasın
Yağmur yağıyor. Akşamüstü.
Buluttan bıçak. Yağmur yağıyor
Akşamüstü sırılsıklam hüznünle. Bazen rüzgar eser. Şarkısıyla... Bazen ruhumun yaslandığını hissediyorum. Senin yokluğuna...
Kolay bir saadet mi yoksa insanı yükselten bir ızdırap mı daha iyi...
Bir düşüncenin dünyayı değiştirmesi için, bu düşüncenin, önce düşünce sahibinin hayatını değiştirmesi gerekir. Bir örneğe dönüşmesi gerekir.
Sayfa 59Kitabı okudu
Acımak çok güzel bir duygudur. Fakat iki çeşit acımak vardır. Bunlardan, gerçekte kalbin sabırsızlığından başka bir şey olmayan, duygusal ve güçsüz biri, yabancı bir felaketin üzücülüğünden elden geldiğince çabuk kurtulmak ister ; bu acımak, acıya ortak olmak değil yabanci bir felaketten içgüdüsel olarak korunmak çabasıdır. Duygusallıktan uzak ama yaratıcı olan öteki ise gerçek acımadır; ne istediğini bilir o, gücünün sonuna kadar ve hatta o sonun sınırlarını aşsa bile, tüm acılara katlanarak o felakete ortak olmaya kararlıdır.ancak sonuna kadar, acılarla dolu gerçek sona kadar gidebildiğinde, yalnızca büyük bir sabır gösterildiğinde kişilere yardımcı olunabilir.
Dostunuz sizin cevap bulan ihtiyaçlarınızdır. Sevgiyle ettiğiniz ve şükranla biçtiğiniz tarlanızdır. Ve sofranız ve ocak başınızdır. Zira ona açlığınızla gelir ve onu huzur için ararsınız.
