Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

mısra

mısra
@Nymphaea
Umut mu ? Umut her zaman var. Umutsuzluk diye bir şey yok. Deniz Gezmiş *1000Kitap premiumsuz
1682 okur puanı
Aralık 2015 tarihinde katıldı
- «Peki böyle bir vakitte ve niçin Kur'an okunuyor?» O zaman bana «bir yaşıma daha girdim» dedirtecek kadar acayip bir şey anlattılar. Ailenin (veya ailelerin) en büyüğü olan adam, öldükten sonra kıyamet günü gelinceye kadar ruhuna Kur'an okunmasını vasiyet etmiş. Bunun için yetecek kadar serveti vakfetmiş. Onun için her gün sabahtan akşama kadar durmadan Kur'an okunuyor. Meğer benim kulağıma gelen ses bu okunan Kur'an sesi imiş. Kur'an okunan yeri görmek istediğim için beni Kur'an odasına götürdüler. Bu oda, penceresi bir yanı açık dikdörtgen biçimi binaların ortasındaki meydana nazır. Kur'an okuyan adam bu pencerenin içinde okuyor, böylece hepsi Kur'an sesini duyuyorlar. Odada 12 tane hasır var. Her hafız pencerede okuyor bir saat. Onun sırası bitince başka bir hafız alıyor; sırası biten hafız gidip hasırının üstüne uzanıyor. Yemek zamanlarında uşaklar tabla getiriyorlar; boş olan hafızlar, Kur'an okunadursun, yemeklerini yiyorlar. Yan gülmekten, yarı hayretten çatlayacağım. Sanki Amerikan «mass production» usulü ile Kur'an okuma. Bilmem hiç bir Müslümanın aklına böyle bir şey geldi mi? Acaba adam hayatında böyle seri halinde günah mı işlemişti ki ahirete gidinceye kadar mezarında Kur'anın sayesinde kendini cennete hazırlamayı düşünmüş?
Sayfa 160 - Çağdaş Yayınları
mısra okurunun profil resmi
Odaya girdiğim zaman pencerenin içinde genç bir oğlan okuyordu. Başında takkesiyle. Kılığı kıyafeti dilenciye benziyor. Fakat, baktım oğlan hafız da değil. Önündeki bir Kur'ana bakarak okuyor. Tabii okuduğu Kur'an da bir atem. Arapçadan başka her şeye benziyor. Yanında durup okuduklarını Kur'andan takip ettiğimi görünce büsbütün şaşırdı. Fakat bu kitap Kur'an da değil. Kur'an metni ile beraber tefsir. Bir ayet, sonra onun tefsiri. Oğlan tefsirleri atlayıp yalnız ayetleri okuyor. Neden düpedüz bir Kur'an bulup okumak dururken böyle yaptıklarını anlayamadığımdan sebebini sordum. Öyle bir izah verdiler ki, açıkça alay etmeye mecbur oldum. Hafızların (halbuki bunlar hafız da değiller) abdestli olmamaları ihtimali olabilirmiş. Heriflere güvenemiyorlar demek. Abdestsiz Kur'an okutma günahına girilmemesi için bu metni kullanıyorlarmış. Yani yarın ahrette melekler tarafından bir suçlamaya uğrarlarsa «affedersiniz, biz Kur'an değil tefsir kitabı okutuyorduk,» diyerek temize çıkacaklar. Bu kadar aptalca bir yalanı yutacak melek var mı, bilmem. Dayanamadım: - «Şu halde,,. dedim, «okunan şey Kur'an değil.» - «Evet, evet, öyle,» dediler. - «Ama,» dedim, «Kur'an değilse vasiyet yerine ge-tirilmiyor, değil mi? Çünkü istenen şey Kur'anın okunması değil miydi?» - «Öyle ya, öyle ya,» diyerek hepsi birden kötü kötü güldüler.
Reklam
1990 yılında ise, gazeteci J. Steele, "entelijansiya arasında Amerikan yaşam biçimine kapılma doruğundadır" gözlemini yapıyor Economist ise 1990 baharında, Amerikan sandiviç firması McDonald's'm Moskova'da açılışını haber veriyor; her birisi 6 ruble ve resmi kurdan 10 dolar olan bir McDonalds'ın sandiviçi için Moskovalılar tam dört saat kuyrukta bekliyorlar Altı ruble ortalama olarak bir işçinin yarım günlüğünün karşılığıdır; Economist muhabiri, "soğukta bir bütün öğleden sonrasını, sabah ücretini bir hamburgere harcamak için kuyrukta bekleyerek geçirmeye" hayretini ifade ediyor. s. 423
Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü
Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü
"Avlama ve izleme hakkı"nı uygulayan Fransız askerlerinin sık sık yaptığı baskınlar, hava bombardımanlarının -Fransız ordusunun Fas ve Tunus topraklarını bombalamasının sonu yok, bu bombardımanlardan en kanlısı Tunus'taki şehit Sakiet-Sidi-Yusuf köyüne yapılandır-, makineli tüfek saldırılarının ve ayrıca savaştan kaçışın getirdiği parçalanmış ailelerin ortak etkisi nedeniyle bu mülteciler kalıcı bir güvensizlik ortamında yaşar. Doğruyu söylemek gerekirse, bu tür koşullarda doğum yapıp da zihinsel rahatsızlık geçirmeyen çok az Cezayirli kadın vardır.
Sayfa 237 - İletişim Yayınları
mısra okurunun profil resmi
Bu rahatsızlığın çeşitli semptomları vardır: Bazen öfkeye dönüşen aşırı heyecan hali; intihar girişimleriyle birlikte derin astenik depresyon; gözyaşları, ağıt ve yakarışların eşlik ettiği anksiyete semptomları vb. Aynı şekilde hezeyan bozuklukları da çok çeşitli karakteristiklere bürünebilir: Kimseyi hedef almayan, belirsiz bir infaz hezeyanı; yeni doğmuş bir bebeği ya da doğmamış bir çocuğu öldürmek isteyen Fransızlara karşı delice saldırganlık; annenin çocuklarını kurtarmak için görünmeyen katillere yalvarmasına neden olan, yakında öleceği duygusu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İşkencede
Gerçekten de bu tür bir işte başarılı olmak için kafayı kullanmak gerekir. Ne zaman duracağını, ne zaman devam edeceğini bilmek lazım. İşin ilmini almış olmak lazım. Adam yeterince yumuşamışsa ona vurmaya değmez. Bu nedenle işi kendiniz yapmak zorundasınız, en iyi yorumu siz yapabilirsiniz. Adamı başkalarının eline bırakıp saatte bir gelerek nasıl olduğuna bakanlara karşıyım. Altın kural, adama sizden canlı kurtulamayacağı izlenimini vermemektir. Çünkü o zaman konuşsa bile hayatını kurtaramayacağını düşünür. Bu durumda ondan bir şey alma şansınız yoktur. Adam umutlanmaya devam etmelidir, onu konuşturacak şey umuttur. Ama beni en çok kaygılandıran, karıma yaptıklarım. Kafamda bir vida eksik mi ne! Beni iyileştirin doktor.
Sayfa 227 - İletişim Yayınları
mısra okurunun profil resmi
Üstleri ona mazeret izni vermeyi kabul etmediği ve hasta da bir psikiyatrist raporu almayı istemediği için, onu "mesai saatlerinde, çalışırken" tedavi ettik. Böyle bir tedavi şeklinin dezavantajları olduğu açıktır. Bu adam, sorumluluğu tamamen "var olan zorluklara" bağlamaya çalışsa da, rahatsızlıklarının sorguların yürütüldüğü odada olanlardan kaynaklandığını çok iyi biliyordu. İşkenceci olarak işini bırakmaya hiç niyeti olmadığı için (bu durumda istifa etmesi gerekeceğinden anlamsız olacaktı) benden vicdan azabı duymadan, davranış bozuklukları ortaya çıkmadan ve tam bir gönül rahatlığıyla Cezayirli yurtseverlere işkence yapmaya devam etmek için ona yardımcı olmamı açık bir dille istedi.* *Bu vaka hiçbir şeyi dokunmadan bırakmayan tutarlı bir sistemin varlığını ortaya çıkardı. Kuşları seven ve sakince senfoni ya da sonat dinlemekten hoşlanan bir işkenceci, sürecin yalnızca bir aşamasıdır. Bir sonraki aşama, radikal ve mutlak bir sadizmden başka bir şey değildir. s.228
Sömürgecilere göre caz beş bardak viski içmiş, kendi şanssızlığına ve beyazların ırkçılığına ağlayan yaşlı bir "zenci"nin kırık, umarsız özlemiydi. Kendisini anlar anlamaz, tüm dünyayı farklı bir şekilde görmeye başlar başlamaz, umut ışığı görüp ırkçı dünyayı geri çekilmeye zorlar zorlamaz, borusunu canının istediği gibi çalacak, buğulu sesi yüksek ve berrak çıkacaktır.
Sayfa 204 - İletişim Yayınları
mısra okurunun profil resmi
Louis Armstrong - What A Wonderful World youtube.com/watch?v=2nGKqH2...
582 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.