Kadının arzusu erkeğe tamamen sahip olmaktır, der bir yerde Nietzsche . Ama nedir sahip olmak ? Erkeğin varlığını denetlemek , yönetmek , içermek mi ? Yoksa onun arzusunun nesnesi olabilmek ve dürtüsünün senaryosuna müdahale edebilmek mi ? Bu karşılıklı birbirini ıskalama içinde kalmak da yalnız bırakılmanın başka bir çeşidi değil midir ?