Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İremsu Demir

İremsu Demir
@Okuriremsu
154 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
'dan
Aşkın Metafiziği
Aşkın Metafiziği
'i okuduktan sonra sıra aşkın tarihinde idi... Duygu/aşk, evlilik/üreme, cinsellik/haz... Her devir kendi çıkarları doğrultusunda oynadı bunlarla ya birleştirmeye yada ayırmaya çalıştı bazılarını. Evliliğin, sadece çıkarlar ve statü için gerekli olduğu dönemlere de, zinanın cezasının kırbaçlanmak olduğuna da, erkeksiz zevk
Aşkın En Güzel Tarihi
Aşkın En Güzel TarihiKolektif · İş Bankası Kültür Yayınları · 2015297 okunma
Reklam
637 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
- Bitanem gel Tolstoy övelim biraz - Sağol canım, ben yeni övdüm de geldim, tadı ağzımda images.app.goo.gl/1f5LFbsaZa2BSmcs8 Şimdi kitabı övelim : Kitapta iki elin parmaklarıyla sayılamayacak sayıda toplumsal sorun incelemesini öne seriyor ve üzücüdür ki hepsi bugünki hayatımızda da devam eden sorunlar. Schillerci yada herşeyin sonunda
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,3bin okunma
616 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İşlediği konular ile kitapları birçok dizi, film uyarlaması yapılmış yazar Stephen King'in son yayımlanan kitabı Enstitü, üç gün boyunca bana arkadaşlık etti ve sahneler film gibi gözümün önünden geçerken keyifle okudum. Kurgu mükemmel ama okuyucu için tahmin edilebilir ilerleyen bir kitap o yüzden çok şaşırtıcı şeyler beklemeyin. "İt" benzetmesi yapılmasını, korku/gerilim türünde çocuk kahramanların kullanıldığı bir kült olduğu için olağan karşılıyorum. Bu türün başkarakterlerinde (kitap/film/dizi farketmez) çocuk kullanılması gerilimi arttırıyor bu bir gerçek. Yakın zamandan örnek vereyim bir Netflix serisi olan "Stranger Things" ya da Stephen King'ın kitap uyarlaması olan ve yönetmenliğini Stanley Kubrick'in yaptığı "The Shining" filmi. Gizemli bir otelde katile dönüşen baba ve çoğu çocuğun fobisi olan katil palyaço burda işte enstitü. Çerezlik ve beni içine alan birşeyler okumak istiyorum derseniz okuyun, ama derseniz ki ben gerilim ve korkuda daha başarılı bir şeyler okumak istiyorum o zaman önerim:
Jean-Christophe Grangé
Jean-Christophe Grangé
'in
Şeytan Yemini
Şeytan Yemini
kitabı...
Enstitü
EnstitüStephen King · Altın Kitaplar · 20211,413 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
160 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Camus'nun hayatın anlamı, intihar ve yaşamı sorguladığı, kendi "absürdizm" ideolojisini ortaya attığı felsefi denemelerinden oluşan kitabı Sisifos Söyleni. Baştan söyleyeyim ilk başlarda akıcı olmasına rağmen sonradan bayağı zor anlaşılır bir kitap ve kesinlikle ortalama felsefe bilgisiyle Camus için bir ön okumanız olmadan başlamayın
Sisifos Söyleni
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Schopenhauer'e göre, bütün o bizim kendi irademizle yaşadığımızı sandığımız sevgi/aşk ve tutku maceralarımızın hepsi aslında türün devamına olan içgüdüsel itaatimiz. Hatta bu öyle bir itaat ki hayatını bile sonlandırmana neden olabilir diyor. Çünkü Schopenhauer'e göre yeni birey ortaya çıkarma içgüdüsü yaşama içgüdüsünden daha güçlü. Buna
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in Acıları
'ndaki Werther'i de örnek gösteriyor kitabında. Yeni bir birey ortaya çıkarma dürtüsüyle insanın herşeye göğüs gereceğini ama sonrasında aşkın pek bir olayının kalmayacağını ve bu yüzden mantık evliliğinin insanı uzun vadede mutlu edeceğinden bahsediyor. Babaannemden duyduğum "hevessiz *****ten köroğlu doğarmış." diye bi atasözü var onu da düşünmüş olacak ki; aşk evliliği olmadığında da sağlıklı bireyler ortaya çıkmaz diye de eklemiş :) Hakkını vereyim, ilk okuduğum kitabi ve iyi bir gözlemci olduğu kesin, keskin dili ile etkileyici bir okuma sunuyor. Ama kitapta cinsiyetçi, ırkçı ve homofobik cümleler göreceksiniz. Zamanına göre ilerici (sosyal bilimlerin emeklediği bir döneme göre çok cesur fikirler çünkü) ama modern çağımıza göre ilkel görüşlerle dolu. Herneyse, felsefeye ilgi duyanların ve okuduklarıyla beyin fırtınası yapmayı sevenlerin okuduğunda kendi gelişimleri ve özgün fikirlerini açığa çıkarmada katkısı olacağını düşünüyorum. Okuyun okutturun dostlar...
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,2bin okunma
Reklam
136 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Herkesin duyduğu alışıldık şeylerden uzunca bahsetmek istemiyorum. Sadece herkesin bilmedigi ve öğrenmesi gerektiğini düşündüğüm karbon ayak izinden bahsetmek istiyorum önce: karbon ayak izi, üretilen sera gazı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsüdür. Hayvansal ürünler karbon ayak izi en yüksek ürünler iken sebze ve meyveler en düşük karbon ayak izine sahip. Etin su ayak izi de oldukça yüksek, sadece 150 gr bifteği üretmek icin 2312 litre su kullanılıyor. Şimdi diyeceksiniz ki, "Ne yani benim akşam yemeğim gelecek yüzyılın en büyük sağlık risklerinden biri görülen iklim değişikliğine mi neden oluyor?" Valla isteyen araştırsın : Evet. Önümüzde kaçınılması imkansız bir iklim krizi söz konusu ve her bireyin bu konuda sorumluluk alması gerekiyor. Gelecek kuşakların yani torunlarımızın daha yaşanılabilir bir çevreye sahip olması için sürdürülebilir yaşam politikalarını destekleyip kendi yaşam tarzlarımızı da ona göre şekillendirmeliyiz.(minimalist yaşam tarzını benimsemek, sıfır atık yaşamak, geri dönüşüme katkı sağlamak, tasarruf yapmak, beslenme konusunda daha bilinçli davranmak vb.) Unutmayın biz ortalama 60-70 yıl yaşayıp öleceğiz, doğa kalacak...
Sürdürülebilir Yaşam Rehberi
Sürdürülebilir Yaşam RehberiEmine Aksoydan · Yeni İnsan Yayınevi · 2020141 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Başlangıçta insanların tanrılarından başka kralları, dine dayanan yönetimden başka yönetimleri yoktu. İnsanın benzerini kendine efendi diye kabul edebilmesi ve bunun yararlı olacağı umuduna kapılabilmesi için düşünce ve duygularında uzun bir değişiklik olması gerekir. İşte tam burada, devletin varlığının meşruluğunu açıklamak için herşeyin bir anlaşmaya dayandığını öne süren toplumsal sözleşmeciler devreye giriyor. (Hobbes, Rousseau, Locke ) Rousseau'ya göre doğa durumunda bütün insanlar eşitti, doğal eşitsizliklerin önemi yoktu. (Burada "güç" eşitsizlik yaratmaz mi diye sorulabilir; güç eşitsizlik yaratır ama hak yaratmaz.) Toplum halinde yaşamaya geçince eşitsizliklerin artmasıyla insanlar, daha üstün bir güce, "genel irade"nin ortaya koyduğu kurallarla toplumu idare etme yetkisini veriyor. Rousseau, kitabına bu ismi vermesiyle aynı zamanda isim babası olarak da anılıyor. Okumayanlar için bile çok tanıdık bir sözle başlıyor kitap, "İnsan özgür doğar, oysa heryerde zincire vurulmuştur." Peki kitapta nelerden bahsediyor ; üniversite boyunca sürekli duyduğum "genel irade"sinden (HAY serisi baskısında bunu "genel istem" olarak kullanmış.), yönetim biçimlerinden, yönetim şekillerinin devletlere hangi koşullarda uygunluğundan, siyaset ve dinin içiçe geçmişliğinden hatta şaşıracaksınız hangi iklim koşullarında hangi yönetim biçiminin daha uygun olduğunu bile yorumluyor. Ve hiçbir konuyu üstünkörü bırakmadan incelikle irdeliyor bu kitapta. Rousseau'nun çağdaş demokrasinin öncüsü olduğunu kabul ederek, siyaset felsefesine ilgi duyan herkesin okumasını öneririm
Toplum Sözleşmesi
Toplum SözleşmesiJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,9bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Tolstoy bu kitapta aşkı çok güzel tanımlıyor, okuduğum kitaplarının çoğunda da böyleydi ama bence, nasıl tanımladığından çok durumlar ve olaylar karşısındaki tavırların yüce gönüllülüğü insanı etkileyen asıl. Bu, bu kitapta, bir aşkın dostluğa dönüşmesi iken,
Kazaklar
Kazaklar
kitabında Olenin'in durumu kabullenip vazgeçişiydi... Henüz ulaşılamamış şeylerin nasıl olduğundan daha güzel görünüp hayallerini kurarken, sahip olduğunda o eski heyecanı hissedemenin şaşmaz kesinliğini de gösteriyor. Bunun üzerine şu alıntıyı eklemek istiyorum : "Onca şey beklediğim bu anın bana verip vereceği bu kadarcık mıydı?" Sonra istediğin gerçekleşse de doyamama ve rahatın batması üzerine şunu : "...Oysa o, o çılgın, fırtına istiyor, Sanki huzur varmış gibi fırtınalarda!" Tolstoy'un erken dönem eserlerinden bir kitap ve araştırırken Tolstoy'un bu kitabı aslında hiç sevmediği ve bu kitabın onu yazarlık yeteneğini sorgulamaya kadar götürdüğünü okudum. Nedeni, kitabı yazma esininin, genç ve yetim bir genç kızla yaşadığı aşk ilişkisi olduğu düşünülebilir. Ama bence asıl yazarlık yeteneğini, sonraki kitaplarıyla göstermiş olması çünkü diğerlerine göre bu kitaptaki konu Tolstoy'un bir konuyu ele alış biçiminden farklı işlenmiş. Velhasıl kelam bir solukta okunabilecek bir kitap ön okuma için tavsiye ederim...
Aile Mutluluğu
Aile MutluluğuLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20204,322 okunma
600 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Önce genel olarak seriden bahsetmek istiyorum, çünkü, diğerleri üzerine inceleme yazmamıştım ; felsefe, din, siyaset, ekonomi, galaktik güç dengeleri, kehanetler...Ne ararsan var bu seride :) Bilimkurgu severlerin okuması gerektiğini ve okuyanı kesinlikle hayran bırakacağını düşündüğüm, Frank Herbert tarafından 6 kitap olarak yazılmış seri Dune... (not: sonradan Frank Herbert'in oğlu 2 devam niteliğinde kitap daha çıkarmış, etti 8) Peki Frank Herbert'in kitabı yazış amacı neydi ? Bunu kendisi de dile getiriyor zaten ; "mesih" mitini araştırmak, siyaset ve ekonomi arkasındaki ilişkiyi irdelemek, kehanet ve tuzaklar üzerine bir inceleme yapmak. "Başarılı olmuş mu ?" sorusunun cevabını da sanırım bu kadar popüler olması ile veriyor... 5. kitap digerlerine göre biraz farklı II.Leto sonrası değişen güç dengelerini gösteren, geçiş niteliğinde bir kitap olmuş, yine elimden bırakamadan bir solukta okudum...Bu arada belirteyim ; bu yıl, başrollerini Timoothe ve Zendaya'nın oynadığı ilk serinin filmi çıktı, henüz Türkiye'de pandemiden dolayı girmedi vizyona, açıkçası merak ediyorum 1984 yapımı olan gibi batırmamışlardır umarım :)
Dune Sapkınları
Dune SapkınlarıFrank Herbert · İthaki Yayınları · 20211,845 okunma
368 syf.
·
Puan vermedi
·
16 saatte okudu
Öncelikle şunu belirteyim, her okuduğum kitaptan sonra inceleme yazılarına ve yorumlara bakarım, böyle bir kitap için sadece "aşk üzerine" sığ yorumlar görmek beni delirtiyor (ergenlik döneminde olmak lazım bunun için) ve daha iyisini yazamıyor olmaktan da hayıflanıyorum. Spoiler oranını düşük tutacağım : İsminin çağrıştırdığı gibi bir sınıf çatışması değil beklenenin aksine : Dört birbirine bağlı aşk ve üç baba-kız ilişkisi üzerinde dönüyor olaylar,
Stefan Zweig
Stefan Zweig
'in "Bilinmeyen bir kadının mektubu"ndaki kadın karakterle Nataşa'yı, tamamen olmasa da benzetmekten kendimi alıkoyamadım. Kitaptaki en çarpıcı bölüm hiç kuşkusuz Vanya ile Prensin içki masasındaki uzun diyalogları, burada, erdemli olarak asil ruha sahip kararlar vermenin insanı "ezilen" yaptığını, aslında erdemli olmanın da bencillik barındırdığını ve Prensin Schillerci etiketiyle aşağıladığı insanlar arasında bencilliğini herşeyin üstünde tuttuğunu itiraf etmesiyle Dostoyevski bizi güzel bir tokatlıyor... Okuyun, okutturun dostlar...
Ezilenler
EzilenlerFyodor Dostoyevski · Bordo Siyah Yayınları · 200318,4bin okunma