Okunması gereken, insana, insanlığa çok şey katan, gerçekten bir şeyler öğretebilen bir kitap. Okuduğunuzda farklı bir kültürü ve mültecilerin durumlarını çok daha iyi anlayabilirsiniz. En kısa zamanda okumanızı tavsiye ederim.
Öncelikle kitap, Kabil'in Vezir Ekber Han bölgesinde yaşayan ve Peştun olan Emir adlı bir çocuk tarafından anlatılıyor. Emir'in babası çok zengin bir iş adamıdır, annesi Emir'i doğururken ölmüştür. Babasının Emir'e karşı tavrı ise biraz sert ve kabadır. Yanlarında ise Hazara mensubundan olan Ali ve Emir'in süt kardeşi Hasan çalışmaktadır. Emir ile Hasan yakın arkadaştırlar. Emir, Hasan'a Şahname okur, onunla oyunlar oynar, Hasan Emir'i diğer çocuklardan korur ama Emir, Hasan'a karşı o kadar iyi hareketler sergilemez.
Bir gün bir uçurtma yarışında Emir birinci olur ve Hasan yenilen çocuğun uçurtmasını Emir için yakalayama gider. O sırada yaşadığı talihsiz olaydan sonra hem Emir'in hem Hasan'ın hayatı eskisi gibi olmaz.
Sovyetler İşgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip ABD'ye göçerler. Emir, evlenir ve bir süre sonra babası ölür. Bir gün babasının eski bir dostundan mektup alır ve tekrar Afganistan'a dönmeye karar verir.
Afganistan'a gittiğinde ise bazı gerçekleri öğrenir. Bu gerçekler ise onu bir kez daha geçmişiyle yüzleştirir.
Kitap, ihanetin ve sadakatin bedellerini, babaların oğullarıyla ilişkilerini ve babaların çocuklar üzerindeki etkilerini göstermektedir. Sevgi, yalan, dostluk ve fedakarlıklarla dolu bir hikaye... Savaşın etkileri, güzelim toprakların yok edilişi, gaddarlıklar, ırkçılık ve insanlara yapılan zulümleri gözler önüne sermiş bir hikaye...