Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden, giderilmesi imkânsız bir şey, Güneş karından aldı nefesini, Çöl yolunda sürüler göç etti. Çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta, uykudayken yitirirsin elini ayağını ben hasreti uykuda da yitirmiyordum. Gökyüzünde bir yolculuktu Gündüzlerin uzun yollarında, Nefes almaya çalışıyorum. İçimde yeryüzü konuştukça anlıyorum ki, bölünmüş bir hatırayım ben dünyaya dağılan, Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden. Şimdi ne kaldı geriye bu yolculuktan hasretten gayrı.