O sırada yanımızdan genç bir adam geçiyordu. Adam birden durdu, dik dik bize baktı ve sonra birkaç adım daha attı. Yüreğim yerinden fırlayacaktı...
Tanrım o ne çığlıktı! Nastyenka nasıl da titredi! Ellerimden nasıl da kurtulup ona koştu!.. Orada ölü gibi kalakalmış, ikisini izliyordum. Ama Nastyenka, adama elini pek gönülsüzce uzattı, sarılışına pek tutuk karşılık verdi, sonra birden yine bana döndü, ok gibi, şimşek gibi yanımda bitiverdi ve daha ben ne olduğunu anlayamadan boynuma sarılıp içten, coşkulu bir şekilde beni öptü. Sonra tek sözcük etmeden yine ona döndü, adamı elinden tuttu ve çekip götürdü
Uzun süre orada arkalarından bakakaldım... Çok geçmeden gözlerimin önünde yitip gittiler