Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özgür Kaya

Özgür Kaya
@Ozgurkayaa
“İnsanın her talebi sevgiyedir”
İstanbul
11 Haziran 1998
5 okur puanı
Aralık 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Bir kadın başka hiçbir erkeğe ait olmadıkça göz ardı edilebilir veya hatta hor görülebilir, ancak başka bir adamın dahil olduğu bir ilişkiye başlar başlamaz anında aşk duygularının nesnesi haline gelir
Reklam
İnanın bana kardeşlerim! Bedenden umudunu kesen, bedenin kendisiyle-aldanmış ruhunun parmaklarıyla dokundu son duvarlara. İnanın bana kardeşlerim! Bedendi yeryüzünden umudunu kesen.-Varlığın derinliklerinin kendisiyle konuştuğunu duyardı.
Oysa basit bir sanat değildir uyumak: onun için bütün gün uyanık kalmak gerekir hatta. Gün boyunca on kez kendini alt etmek zorunda kalır insan: bu güzel bir yorgunluk getirir ve afyonudur ruhun. On kez kendi ile konuşmak zorunda kalır insan: çünkü alt etmek acıdır ve kötü uyur kendi ile barışık olmayan.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ben, yaralandığında da gönlü derin olanı severim ve küçük olaylarda yok olabileni: çünkü o, seve seve geçer köprüyü. Ben, kendisini unutacak kadar gönlü dolu olanı severim, her şey onun içindedir: böylece her şey onun batışı olur.
Solucanlıktan insanlığa giden yolu açtınız ve içinizde bir çok şey hâlâ solucan. Bir zamanlar maymundunuz, şimdiyse insan herhangi bir maymundan daha maymun.
Reklam
Gerçekten de bir aşık, sevgilisinin soğukluğunu ve onun, kendi acısından beslenen kibrinin, Şımarıklığının onu haz vermesini gaddarlık olarak tanımlarsa bu bir abartma olmaz; çünkü kendisi, böceklerin içgüdülerine çok yakın olan ve onu bütün mantıklı nedenlere aykırı davranarak kendi amacını kayıtsız şartsız gerçekleştirmeye ve başka her şeyi bir yöne bırakmaya zorlayan bir dürtünün etkisi altında bulunmaktadır.
Evet, aşk çoğu zaman, cinsel ilişki bir yana bırakılacak olursa, sevenin kin duyabileceği, küçümseyebileceği, hatta tiksinebileceği kişilere sarılıp, sadece dış ilişkilerle değil, sevinin kendi bireyselliğiyle de çelişkiye düşer.
Birbirini ilk kez gören farklı cinsten iki genç insanın birbirlerini süzüşlerindeki o büyük, derin bilinçdışı ciddiyetle, birbirlerine yönelttikleri araştırıp inceleyen, işlere nüfuz eden bakışlarında, karşılıklı olarak kişiliklerinin her bir parçasının ve bütün yanlarının maruz kaldığı gözden geçirmeler de, tamamen kendine özgü özel bir yan bulunmaktadır. Anlayacağınız bu araştırıcı inceleme ve yoklamalar türün dehasının, üreticisinin, koruyucu ruhunun vb. Bu iki kişinin birleşmeleri ile meydana gelmesi mümkün birey ve onun yapısal özellikleri üzerine derin derin düşünmesi anlamına gelmektedir.
Bir erkek kas gücü bakımından ne kadar zayıfsa, o oranda bu yönleri güçlü kadınlar arayacaktır. Aynı şeyi kadında yapacaktır. Ama zaten kuralda kadınlar kas gücü bakımından erkekten her zaman daha zayıf olduğu için, genellikle hep güçlü-kuvvetli erkekleri tercih edeceklerdir.
Bildiğimiz gibi erkek, kendisini yeterince kadın sunulduğu taktirde, kolayca yılda yüz çocuk meydana getirebilir; kadın ise, istediği kadar çok erkeğe sahip olsun, ikiz ihtimalini hesaba katmazsak, yılda sadece bir çocuk dünyaya getirebilir. Bu nedenle erkeğin gözü hep başka kadınlardadır; kadın ise buna karşılık tek bir erkeği sımsıkı sarılır; çünkü doğa onu içgüdüleri gereği ve hiç düşünmeden, gelecekteki doğumun besleyicisini ve koruyucusunu yanında tutup korumaya sürükler. Bundan ötürü erkeğin eşine sadakati yapaydır, kadının ki doğaldır; dolayısıyla da, kadının ihaneti, nesnel olarak, sonuçları bakımından olduğu kadar, özel olarak doğaya aykırılığı bakımından da erkeğinkinden çok daha az bağışlanabilir bir ihanettir.
Reklam
Her şeyden önce, erkeğin doğası gereği aşkta vefasızlığa, kadının ise sürekli sadakat eğilimli olduğu gerçeği bu incelemeye girer. Erkeğin aşkı, doyum bulduğu andan itibaren belirgin bir biçimde azalır: Hemen hemen bütün öteki kadınlar onu, sahip olmuş olduğu kadından daha fazla çekerler: Erkek değişiklik özler. Kadının aşkı ise, özellikle o andan sonra artmaya başlar.
İnsan şöyle haykırmadan edemez: Bunca gürültü patırtı niye? Niye (Bunca) itiş kakış, tepinme, korku, endişe ve dert? Sonuçta amaç, sadece her bir Mecnun’un kendi Leylasını bulması değil midir?
Çünkü bütün aşklar, istedikleri kadar dünyevilikten uzak görünsünler, sadece cinsel dürtü de temellenirler; evet, hatta bu aşıklık hali, sadece yakından belirlenmiş, daha özelleşmiş, hatta sözcüğün en dar anlamıyla bireyselleşmiş cinsel dürtüdür.
Doğrudan başka hiçbir şey güzel değildir; sadece doğru sevilmeye değerdir.
Üzülen insanın şikayetleri arttıkça talepleri daha açık hale gelir. Üzüntü, üzgün insanın çevresindekilere bağlayıcı bir görev yükleyen reddedilemez bir argüman halini alır.
Sayfa 264Kitabı okudu
Öfke, güç ve üstünlük çabasının gerçek Özü olan bir tepkidir. Bu duygunun amacı, öfkeli insanın önündeki tüm engellerin hızlı ve zor kullanılarak yok edilmesidir.
Sayfa 260Kitabı okudu
Reklam
Kibirli insan ayrıcalıklı olmak ister, kendisini hayatın akışı dışında tutar, kenarda durup başkalarının yaptıklarını gözler, herkese düşman gözüyle baktığı için kimseye güvenmez.
İnsanlar bir zor durumdan kurtulmak için, kibir ya da kendini beğenmişlik yerine, kulağa daha hoş gelen “ hırs” sözcünün kullanmaya alışmışlardır.
Kibirli insan her konuya, her insana yaklaşımına kendisine, “Ben bunda ne kazanacağım?”sorusunu sorar.
Karakter Gelişmesinin Yönü
Anne ve babalar çocuğu her şeye boyun eğecek, köleleştirecek şekilde eğitmekten kaçınmalıdır. Bu tür tehlikeli, zararlı eğitim çocuğun kendi içine kapanmasına, gerçeklerden korkmasına neden olur, açık sözlü olmasını engeller.
Tutku YayıneviKitabı okudu
Karakter Geliştirmede Sosyal Duygunun Önemi
Bir insanın karakterinin değerlendirilmesi sadece yaşam koşulları ve çevresi bilindiği taktirde yapılabilir.
Tutku YayıneviKitabı okudu
Başkalarına yardım etmekle ün yapmış bir insanın durumu ise tamamen farklıdır. O kişi herkes tarafından onurlandırılır ve ona karşı çıkanları hiç kimse önemsemez. O kişi onurlu yaşamına sessizce devam eder, çünkü kibirli olup hiçbir şeyi tehlikeye atmamıştır.
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
Kibirli insanları dikkatle incelersek, kibrin arka planında, kendisini çok farklı şekillerde gösteren, her şeyi, herkesi elde etme arzusu görürsünüz.
Sayfa 189 - Tutku YayıneviKitabı yarım bıraktı