Özlem Kesim

Sabitlenmiş gönderi
Kendimi senden gizlemezsem benimle ilgili kötü şeyler düşünme çünkü duygularımızı gizlemek için dünyanın bize emrettiği sahte davranış maskeleri, takarken ellerimde parçalandılar. Beni olduğum gibi sev.
Sayfa 49 - ParisKitabı okudu
Reklam
parmaklarımda o hiç kurtulamadığım acı uğultu yokladım kapıları tek tek - dönüp ülkene düştüm bilsen ne güzel düştüm tatlı bir kıpırtının ötesindesin çocuksu korkularını giyiniyorsun yaralı bir temmuz ikindisisin hırçın sularıma iğilmiş ben akşam delisiyim - çokyönlü duraklarda hızlıca [sular bütün müzikler susar - renkler ölür - bir sen kalır- [sın yalnızlığımda çevreler göçer - yüzler eskir - bir sen kalırsın yalnızlığımda mahpusların ilk gün şaşkınlığı bu benim senden yıkılmışlığım bilsen ne güzel yıkılmışlığım git - ona git - çek gözlerini - ben yorgunum yokluğuna bu benim en güzel yenilmişliğim bilsen ne güzel yenilmişliğim sana sesler getirsem tanımadığın ürpertiler getirsem yaşanılmamış sana seni getirsem yitiklerinden ikimiz elele bir yola düşsek herhalde büyük işler yapabilirdik
Sayfa 146 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor
biryanda yaşanmamış günlerin hırsı biryanda boşa geçen gecelerin acısı malûm o dramın en güzel perdesindeydik
Sayfa 143 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
gökmavisi bir türkü dolanmış yüreciğime selsele yolculuklar tütüyor gözlerimde — neyleyim insan demişim kitap yüzlü insanlar demişim gidemi- [yorum
Sayfa 141 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor
korkuyorum öpüşmekten/ayrılık var ucunda
Sayfa 132 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor
Reklam
ne çok selam getirirdi postacı bir zamanlar aşk gibi bir şey oldu selam beklemek şimdi
Sayfa 131 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor
otursam temmuz güneşinde ankara'da balkonda kadehimde buzlu rakı yüreğimde kor komşumun radyosunda kül bağlamış bir türkü kırlangıcın kanadında göç yükü başımda bulut bulut uzak sevdalar mavi tombul umutlar sırtlan dişi acılar yanım yörem güz yaprağı okul şarkılarından yanım yörem kaçırılmış trenler yıkılmış sarayları çocuk tutkularımın otursam temmuz güneşinde ankara’da balkonda kadehimde buzlu rakı yüreğimde kor
Sayfa 104 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor
bahar ol da çiçeklen ben kayada badem gibi büyüdüm tutundum pençe pençe yaşama kayalarda badem olma yavrum sen ağaç ol da güneşli ormanlarda orman orman uğulda
Sayfa 79 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor
silah güzel ve soyludur delikanlım vurmuşsa kurtuluşun yolunu kesenleri silah çirkin ve soysuzdur delikanlım doğrulmuşsa yüreğine güzel günler düşleyenin vurmuşsa koşanları barışa kardeşliğe silah çirkin silah zorba ve soysuz ve hiç kuşkun olmasın ki delikanlım karanlığın en koyusu öncesidir şafağın böyle demiş büyük ustaların en büyüğü
Sayfa 78 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor
ana değil yerde yatan mevsimlik bir kelebekti dokunsa ellerine öpse yanaklarını ipek tozlar gibi dağılıp dökülecekti ne çabuk tüketmişti o doyumsuz yolunu!
Sayfa 75 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor
Reklam
biliyorum yaşamak güç kolay değil eğrilmemek sapmamak satılmamak kolay değil canlarım dik tutmak kolay değil şu güzel başı bir biz miyiz yiğitlerim yolunu yanlış seçen bir biz miyiz bu çetin güzellikte yanlış yolda taban tepen? sularda hırçın akar yanlış yollarda bulur en sonunda yataklarını vura vura başlarını taşlara bir biz miyiz canlarım yanlış giden bu yollarda?
Sayfa 22 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor
Dönüşte Ahmet Küflü'ye uğradım. «Onu toprağa vereli ikiyüz altmışbeş gün oldu» dedim. «Kederi aşıp ötesine geçemiyorum» dedim. «Aşılmaz!» dedi. Doktor Yücel'e vardım; «çaresi yok!» dedi. Boşluğa baktık, ayrı pencerelerden. Dönüp eve geldim. Eve her dönüşümde omuzlarıma abanan dağı çıkardım merdivenlerden; kapıdan birlikte girdik. Bu gece seni okuyacağım. Öfke ve acı yanyana. Dokunmasalar da ağlayacağım.
Sayfa 11 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor
insan dedim barış dedim vurun demedim bir kancık dönemeçte bir ölümlü gün yirmiüç baharımda kelepçe değil kollarımda yiğitler anası memleketim!»
Sayfa 10 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor