Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pembepapatya

Binlerce kez bete.r olsun gece, senin ışığın yoksa. Öğrencilerin asıl ayrılırlarsa ders kitaplarından Öyle koşar seven sevdiğine giderken; Okula nasıl canı sıkkın giderse öğrenciler, Öyle ayrılır seven sevdiğinden.
Reklam

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
BENVOLIE: Beni dinle ve onu düşünme, unut! ROMEO: Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek?
Reklam
“Annemi... ”Demiş küçük kız, “Onu çok özledim... ” Ne acıymış bu, küçücük bir kızın küçücük Yaşında yapayalnız kalması. Ne acıymış böylesine küçük bir bedenin özlemi tatması...
“Çünkü seninle Tanıştığımızda ben görünmezdim Ege, anlıyor musun? Görünmezdim... Okulda, sokakta, dershanelerde, kurslarda... Kimse beni görmezdi, kimse beni duymazdı, kimse beni istemezdi.
Ben istiyorum ki kapı çalsın, sen gel. Hayat seninle devam etsin. Ben istiyorum ki, Güneş batsın, birlikte izleyelim.
“Neden!” diyorum, “Neden bu insanlarla yan yana olabiliyorum da sevdiğim insandan kilometrelerce uzak olmak zorundayım!”
Reklam
Keşke o kadar kolay olsa...
Ölen öldü, giden gitti, biz her gidenle ruhumuzdan kaybettik. Ama hala bir gram ruhumuz varsa ona tutunma zamanı şimdi. Kaldır Başını, yere bak. Ruhun yerde, görüyor musun? Görmüyorum deme, tam ayaklarının altında. Eğil şimdi, al ruhunu yerden, elini götür kalbine. Ruhunun Düşmesine izin verme. Ruhunu ait olduğu yere götür, kapat gözlerini, “Giden gitti ama ben kendimle kalacağım”de... Bil ki, seni seven birileri var. Ya bu dünyada yahut Başka dünyalarda...
Görebiliyorsanız bakmasını da bilin. Çünkü emin olun sevdiğiniz insanı kaybettiğinizde en çok gözleriniz arıyor onu. Evin içinde arıyorsunuz, yanı Başınızda arıyorsunuz. Sonra kulaklarınız arıyor sesini. Sonra kollarınız arıyor büyük küçük sarılmasını.
Günlerce eve tıkılı Kalmış şövalye. Her gün pencerenin aralığından Güneşin onu Aydınlatışını İzlemiş, her gün Ağlamış. Hayatında kendini hiç bu kadar çaresiz hissettiğini hatırlamıyormuş. Sevdiği orada bir yerlerde Başka insanları aydınlatırken, Başka insanların gökyüzüne doğarken kendisi eve hapismiş. En büyük acı Buymuş, Bilirmiş şövalye. Acıların en büyüğü ayrılmak bile değil, ayrı kalmakmış...
Lütfen gitme... ”diye Düşündü Ege... “Lütfen gitmeme izin verme, ” diye Düşündü İzmir. Ama ikisi de sustu. İzmir gitti. Ege kaldı.
“Sana söz veriyorum, ben gitmeyeceğim İzmir. Biliyorum, hiçbir zaman ailenin yerini tutamam. Ama hep hayatında olacağım. 3391 kilometre ötende, Şehirlerce, denizlerce uzağında. Ama bir o kadar da yanında.”
197 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.