Şairin görevini yerine getirmesi için, kendi ruhunu işleyip geliştirmesi gerekmektedir ve bu "işleyip geliştirme", "bütün duyguların düzeninin uzun süre, sonsuza ve bilinçle bozulması"nı zorunlu kılmaktadır.
Yazın ortamı doğrulara ve gerçeklere pek iltifat etmiyor; "doğru" ve "gerçek" konusunda hiçbir kaygısı yok!... Böyle bir ortamda ne yazından, ne etikten ne de estetikten söz edilebilir