Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rezan Esen

Dünyadan belki de çok uzakta, farklı bir yıldızın farklı bir gezegenine, kendimi atasım, oradaki bir toz parçası ile aynı kaderi paylaşasım geliyor. Atmosfer filan diyorlar da, sanki burası daha mı iyi Galip? İnsanların rezaletinden nefes alamıyoruz. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki Galip. Kadın, henüz doğuştan kendi düş bebeklerinin annesi iken en
Reklam
“Seninle kaderi kötü bir ülkede kadere kafa tutmak bile güzel.”
Uzun yolcuklarımızın enkaz nedeni, ruhumuzun hiç kimseye açamadığı kara kutusunda saklıydı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyayı dar etmişlerdi yarin bir ahına, acıları buyur etmişlerdi düş dergâhına.
Aşk, kendini kaybetmek değil, kendini keşfetmek ve her keşifte olduğu gibi, geri dönüş yolu düşünmemekti.
Reklam
Hayatının en zor günü olacağım düşünürken, daha kötülerini de yaşadığını fark edip diri kalmaya çalıştı. Öyle ya, en kötüsünü yaşayan insan, en büyük acının kıyısında bir çadır kurmuştu.
“Hiçbir esrar, iç çekişlerimizden daha tehlikeli değildir.”
Ben evlenmeden önce çapkın bir adamdım. Sosyal medyadan da kadınlarla tanışmak isterdim. Bir keresinde bir kadına ‘Merhaba, ne kadar da güzelsiniz,’ dedim. Saatler sonra cevap geldi: ‘Ya neden siz hep dış görünüşüme bakıyorsunuz?’ Bir an ne yazacağımı bilmemiştim. Çünkü kendi dış görünüşü dışında bir şey paylaş-mamıştı. Bu kişiler ayna önünde
Kitap okuyan insan anlayışlı insandır. Çünkü tüm yaşamları kitaplarda görmüş, kendini oradaki kahramanların yerine koymuştur. Kitap okuyan insan zeki insandır, çünkü olağanüstü tüm varsayımların izini sürerek yaşanması muhtemel tüm olaylara şahit olmuştur. Kitap okuyan insan güzel insandır, gözleri okumaktan güzelleşmiştir örneğin. Kitap okuyan insan herhangi bir savaştan nasıl galip çıkacağını da bilir, çünkü her sayfada bir savaştan galip çıkmıştır. Hayatın her döneminde büyük bir avantaj sağlar kitap okumak. Sert vücutlarımız sarktığında özgüvenimizi kitaplardan sarkan harfler kaldıracaktır ayağa. Yaşlandığımızda parfüm kokusu artık hoşumuza gitmeyecek, işte o anlarda yine en güzel kokuyu kitap verecek insana.
Silahsız bir dünya isteyenleri silahlarla vuruyorlar. Adil bir dünya isteyenleri adalet sıfatıyla asıyorlar. Özgür bir dünya isteyenleri özgürce hapsediyorlar. Düş kuran kadınları düşürmeye çalışıyorlar. ‘Nur yüzlü’ adamlar çocukların onurlarıyla oynuyor. Küçücük çocukları, küçücük şekilde toprağa gömüyorlar. Nefesleri İsrafil’e nefes olmuşken, henüz kıyamet kopmuyor. Çünkü insanca bir dünya isteyenler henüz insanlıktan çıkmıyor.
Reklam
Aslında neyin ardına düşmüş olduğunu söylese onu aralarından süpürgeyle kovarlardı: kendi ölüsünü arıyordu. Gittiği her yerde o ölüyü görmek, onunla konuşmak, onun ölü olduğunu yüzüne vurmak, onun bir ölüden başka bir şey olmadığını onun yüzüne haykırmak istiyordu. Belki yeterince düzgün bir gövdem yok, diye düşündü bir süre, bundan dolayı kendine karşı bir küçümseme duyduğundan değil, yeteri kadar düzgün bir gövdeye sahip olmamak insanların çoğuna özgü bir durumdu, böyle olduğu için de doğal karşılanması gerekirdi, hayır bu yüzden değildi arayışı, tin’ini arıyordu, soyula soyula elde kalacak olan o son şeyi, o kendiliği olan şeyi..
...kendi mezarına döndüğünde bin yıllık bir yaşama deneyiminin yükünü taşıyordu sırtında.
Herkesin Batı’ya gitmeye heveslendiği bir sırada, o, tersine Doğu’ya yürümek istiyordu. Nedenini kendi kendine sorup duruyordu. Acaba oralarda bir yerlerde mi yakalanacaktı özgürlük?
Adı konulmamış bir aşk yaşamadık mı biz? Sen gittikten sonra ben de bekleyemedim, çünkü beklemeyi bilmiyordum, çünkü beklemeyi belletmemişlerdi bana.
1.858 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.