Çok yönlü bir yazardan enfes bir eser. 28 başlıktan oluşan bu kitap, tüm bölümlerinde geçmişe selam çakarak geleceğin nasıl şekillendirilebilecegine dair beyin fırtınası yapmaya ve yaptırmaya çalışıyor. Geçmişten verdiği örneklerin yelpazesi o kadar geniş ki kitabı okurken kendinizi Çin, Hindistan, Amerika, Brezilya, Japonya gibi ülkelerden herhangi birinde, herhangi bir zamanda bulabiliyorsunuz. Bu örneklerde seçtiği kişiler kimi zaman bir milyoner, iş insanı, CEO ya da din adamı, aşık, manevi önder ya da sıradan insanlar olabiliyor. Bir bakıyorsunuz Kur'an'dan, Mesnevi'den, bir bakiyorsunuz Tevrat'tan, İncil'den, Konfüçyüs'ten bahsediyor.
Bu çeşitlilik insana ne kadar farklı kültürler, farklı yaşamlar olsa da özünde hepimizin ortak sorunlar, ortak kaygılar, ortak bir dünyayla baş etmeye çalıştığımızı hatırlatıyor ve bu tarihi kesitlerdeki örneklerden yola çıkarak derin problemleri ön plana çıkarıp fikir yürütmeye çalışıyor yazar. 'Şöyle olmalı', 'böyle olmalı' tarzında bir dikte ile değil de 'acaba böyle de olabilir mi?' şeklinde yazdığı düşüncelerle her bölümün ardından sizi de düşüncelere sürüklüyor.
Peki kimlerden bahsediyor bu eserinde? Seyyahlarla başlangıç yapıyor ilkin ve devamında yaşamını heba edenler, asiler, yoksullar-zenginler, intihar etmek isteyenler, inananlar-inanmayanlar, mizah, insanın kendini değerli hissetmesi, kadınlar ve erkekler, ruh eşi, iş dünyasında liderlik, genclik-yaşlılık gibi pek çok konuya çok farklı yaklaşımlar sunuyor.
Anlatımı çok yorucu olmayan, nispeten akıcı diyebileceğim okunması zevkli bir kitaptı.
