"Müslüman geleneğinde ümmetin çoğunluğunun,sahabe devrini İslam'ı anlamada ve uygulamada bir ölçü olarak görmesinin iki olumsuz sonucu olmuştur. Biri, sonradan gelen Müslüman bundan dolayı kendisini Kur'an'ın muhatap görmemiş, geçmişi ideallestirerek geçmişiyle övünen bir toplum modeli oluşturmuştur. Diğeri Kur'an tek ölçü olmaktan çıkarılarak ölçülerden biri durumuna düşmüştür. Kur'an'ın karşısına önce hadis cikarilarak hadis olgusu öyle abartıldı ki, hadis olmazsa İslam yok olacak imajı oluşturulmaya çalışıldı. bizzat Kur'an ayetleri Kur'an'ın hidayete ulaştırmaya yeteceğini açıklarken bu durumu Hz peygamber'e atfedilen hadislerle alay konusu haline bile getirildi"
" İslam dünyası batılılaşmıştır ama modernleşmemiştir. Batılılaşma sadece sömürgeleşmedir. Ancak sömürge süreci, asli olanı zedelemiş olmakla birlikte onu yok edememiştir. Bugün şu veya bu şekilde kendisine Müslüman olarak niteleyen milyarlarca insanın bulunmasının anlamı budur."
" Sansür kelimesinin hala Türkçe bir karşılığının olmaması, özgürlük kısıtlamalarının Müslümanın otantik dünyasında yeri olmadığını göstermek için yeterlidir. Otantiklik, özgürlüğün her seviyede gerçekleşmesi, asli olanın geçerliliğini artırması ile derinden irtibatlıdır. "
" Herkes daha fazlasını elde etmenin bir "yolunu" bulduğu için de ahlaki açıdan huzursuz edici olması gereken durumlar, genellikle sadece 'hayatın gerçekleri' olarak algılanmaktadır."