GEZGİN RUH
@RUHUNAYNASI_21
Üniversite
291 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
İnsan ararken çok defa istemediği şeyleri de bulurmuş.
Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışının ve Milli Mücadele'yi başlatmasının sebepleri arasında Yunanistan'ın emperyalist emellerine durdurma gayesi de vardı.
Anadolu ve Rumeli'de bulunan Osmanlı toplumunun modern anlamda bir Türk toplumu şeklini alması 18. yüzyılda başlamıştır. Milyonlarca Müslüman'ın Rumeli'den, Kafkasya'dan, Akdeniz adalarından Osmanlı topraklarına göç etmeleri ile ülkede yeni topluluklar oluşmuştur. Bu ise toplum hayatında köklü bir yapı değişikliğine sebebiyet vermiştir.
Okur Takip Önerileri
İttihat ve Terakki, 1913'ten sonra tam anlamıyla hâkim olduğu iktidar sayesinde mutlakiyetçi devlet fikrinin daha köklü bir şekilde yerleşmesini sağlamıştır.
Osmanlı devrinde idarenin, ilim ve irfan sahiplerinin, basının ve modern edebiyatın (yabancılaşma konusunda bazı olumsuz etkilerine rağmen) Türkçeyi kullanmaları, Osmanlı cemiyetinin Türk karakterli milli bir toplum hâlini almasında birinci derecede etkili olmuştur.
Dil elle tutulur, gözle görülür, kulakla işitilir milli varlığın en somut ifadesidir.
Hevesi kırılınca insanın, yalnızlığa düşkünlüğü artıyor.
İttihatçılar ilk defa olarak yerli sermayenin sınai teşebbüsleri yatırılmasını desteklemek için kanunlar çıkartmışlardır.
Dil milliyetçiliğinin en önemli temsilcisi Selanik'te Ömer Seyfeddin'in çıkardığı Genç Kalemler dergisidir.
İttihat ve Terakki
Osmanlı tarihinde ilk defa dine dayanmayan siyasi bir teşkilat, belirli görüşleri ve belirli bir siyaseti çok sayıda insana nakledecek duruma gelmiş oluyordu.
İttihat ve Terakki
Onlar ilk defa olarak, toplumu ve devleti köklü bir şekilde değiştirerek çağa uydurmayı düşünmüşlerdir.
... Bu arada ilkbaharda başlayan Rus taarruzunun başarılı olacağından emin olan bazı Ermeni liderleri, açıkça Rusya'yı tuttuklarını ve ona yardım edeceklerini ilan etmişlerdir. Onların Rusya'ya yardım etmelerini önlemek maksadıyla savaş alanı civarında yaşayan Ermenilerin büyük bir kısmı Suriye'ye nakledilmiştir. Kışın çok şiddetli olduğu bir dönemde gerçekleşen bu nakil esnasında pek çok Ermeni zayiat vermiştir. Bu vesileyle Osmanlı hükümetinin Ermenilerin katliamıyla ilgili olarak hiçbir resmi emir vermediği ve sözü edilen katliamın gerçek dışı olduğu tarafsız bilim adamları tarafından kabul edilen bir gerçektir.
Kafkas Cephesi'ndeki ordu, ilk Rus taarruzunu durduktan sonra, Enver Paşa'nın emriyle Aralık 1914'te durumu İyi bilen birçok kişinin itirazına rağmen giriştiği karşı bir taarruzla Sarıkamış'ı almayı başarmış olsa da, sonradan askerlerinin pek çoğunu kaybederek perişan bir şekilde geri çekilmeye mecbur kalmıştır.
Almanya, Osmanlı ordularını Balkanlardan uzak tutmayı tercih ettiği için onların Kafkas, Irak ve Suriye (Sina) cephelerinde çarpışmalarını daha uygun bulmuştur. Böylece İttihatçılar, tarihte ilk defa Osmanlı ordularını yabancı bir devletin emrine sokmuş bulunuyorlardı.
Türkler, Çanakkale'de uğrunda can verilecek toprakların Galiçya, Yemen veya Trablusgarp'ın aksine anayurtları olan Anadolu ve Trakya olduğuna karar vermişlerdi. Kuşkusuz başarı bu kararın sonucudur.