Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Aşk demişti yaşamın bütün ustaları
aşk ile sevmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
işte yüzünde badem çiçekleri
saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
ihtimalin de gücü kalmadı
imkansızın karşısında
ve sen tüm ihtimalleri
yok edecek kadar yoksun
işte bu yüzden
tüm ihtimallerimle imkansızım ...
Ömer Faruk Ölger
2011
Ömer Faruk Ölger anısına...
19/10/2016
(eynessera minessüreyya)
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta !
Baba katiliyle baban bir safta !
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im !
Kavuşmak mı?.. Belki... Daha ölmedim !
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.
Ne ayak
"Gülleri sarı severim, toprağı ıslak,
Türküleri yanık, şiirleri hoyrat!
Havayı nemsiz, çayı demsiz...
Bir seni olduğun gibi,
Bir seni her şeye rağmen.
Bir seni, hâlâ..."
Ümit Yaşar Oğuzcan
Yozgat bir kar kentidir
Sürmeli bir türküdür
Serttir soğuktur küçüktür.
İki dağın dudağına kısılmış
İncecik bir sudur
İçinde zamandan başka herşeyin aktığı...
Güneşi bir nazlı konuktur yazlar içinde
Ömrü çiçeklerin rengi kadardır.
Beyazıt havuzunun kenarındaki kanepelerden birine oturmuş, sizi bekliyorum. Yaşını almış bir adamın yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye düşünüyorum: Belki bir, geç olma hadisesi. Belki de bir çeşit hazları, kederleri, çocuklukları uzatma temayülü. Ama bu uzayan yaz, kışın gelmeyeceğine alâmet değil. Kış
Bin fersahtan duyarım kimle gülüştüğünü,
Alnından öz kardeşin öpse ben irkilirim.
Değil yalnız ardına kimlerin düştüğünü,
Kimlerin rüyasına girdiğini bilirim...