Bir ucu Trabzon'da bir ucu Tebriz'de, savaşı, sürgünü, hasreti, devrimi, tutkusu, kaçışı, kaçamayışı, bekleyişi, acıları ve aşklarıyla koca bir coğrafyanın iki ırmağının hikayesi: denize varana kadar çok dalgalanmış, dağlardan, şehirlrden, hatta çöllerden geçmiş, çok yerden kokular sürünmüş, renkler bezenmiş ve sonunda birleşip Karadeniz'e dökülmüş ırmaklar...
Dedesi ve ninesinin hikayesinin peşine düşen yazarla geçmişe mektup tadında bir yolculuk...
"Sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim.
Ben böyle çağırmasam sen öyle gelmezdin."
Bu konularla ilgilenen bir insan olmama rağmen kitapta bahsedilen bir sürü konudan habersizdim. Kitabı şimdiye kadar almamış olmama, aldıktan sonra okumayı bu kadar ertelememe kızdım. Herkese şiddetle tavsiye ediyorum. İddiaların neredeyse hepsi kurandan ayetlerle zorlama olmadan kanıtlanmış. Çok yararlı bir ilmi çalışma olduğunu düşünüyorum. Eleştirenlerin ise boş laftan başka, getirilen delilleri çürütebileceklerini hiç sanmıyorum.
"Yalnız Kuran" başlığı ve kırk yaş katılmadıklarımdan. Yine de çok değerli bir çalışma olduğu su götürmez.