Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emre

İslam medeniyetinin çöküşünün en önemli ne­denlerinden biri, Moğol istilalarının İslam alemindeki kütüphane­leri yok etmiş olmasıdır.
Reklam
Cahil kalmayı seçen bir halk aklın egemenliğinden giderek uzaklaşır ve aklın kontrolunu gerektirmeyen ilkel hislere teslim olur.
Okulların­da çocuklarına, gençlerine en gelişmiş bilim yerine başka şeyler öğreten toplumlar, bireyleri bilimsel düşünce dışındaki düşünce şe­killeriyle yaşamayı tercih eden milletler, tek tek tarih sahnesinden çekilip gitmekle kalmamış, en son ve en feci örneği daha yarım yüzyıl önce Avrupa'nın göbeğinde görüldüğü gibi, tüm insanlığın beka ve refahını defaatle tehlikeye atmışlardır. Buna bir defa daha göz yumulması beklenemez!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her "kuram", her "çözüm" nihayet geçicidir; geçerliliği, bir daha iyisi ortaya çıkana kadardır. Bu da bilimi dinamik, bilim ortamını açık bir tartışma ortamı yapar.
Dinler ne yapar? İnsana -öteki taraf­ta- sonsuz yaşam ve bitmeyen mutluluk vaat eder. Peki bunlar, hele ölümsüzlük, Tanrı'nın özellikleri değil midir? İnsan insanlığından korktuğu için aslında kendini Tanrılaştırmaya özenmektedir, icat ettiği dinler marifetiyle. Nietzsche bu yalana katlanamaz ve Tan­rı'nın ölümünü ilan eder.
Reklam
Sosyal antropolog Robert Ardrey, avcı yaşamının en az üç milyon yıllık insanlık geçmişinde insanın diğer primatlardan ayrılmasını sağlayan en önemli unsur olduğu kanaatindedir. İnsanı ayakta durmaya, alet kullanmaya, karşılıklı yardıma, sürekli aile yaşamına ve hatta belki de konuşmaya zorla­yan, avcılığın getirdiği gereksinmeler olmuştur.
İnsa­nın ilk varsayımları olan ve bilimin temelini oluşturan mitolojiler aynı zamanda insan düşüncesini yönlendiren tasavvurları yansıtır­lar.
Avcı ve Çiftçi Mitolojisi
- Ünlü mitoloji uzmanı Joseph Campbell dünyadaki ilkel mito­lojileri iki gruba ayırarak incelemiş.(Avcı ve Çiftçi mitolojisi) * Avcı mitolojilerinde çiftçilerin (ve bugün bizlerin de) anladığı anlamda tanrı veya tanrılar yok. İnsanoğlu bir "kahraman" veya bir "ruh" tarafından yaratılıyor. * Avcı mitolojileri evrenin yaratılışı konusunda pek bir şey söylemiyorlar; evreni hep varmış kabul ediyorlar. * Göçebe avcı toplumlarını karakterize eden bireycilik, mitolojiye de yansıyor * Avcı, suçluluk duygusu ve korkudan, ölümün gerçekten de bir yaşamın sonu olmadığını, gövdesi işe yaramaz hale gelen bedenden ruhun bir başka bedene göç ettiğini farz ederek kurtulur. * Avcı mitolojilerinde Tanrıların gazabı olan büyük afetler yoktur. + Çiftçilerin oluşturduğu mitolojiler ise temelde mevsimsel dön­günün bitki aleminde yarattığı periyodik değişimlere dayanıyor. + Çiftçinin doğanın devri davranışının kendisine verdiği engin bir güvenden kaynaklanan son derece düzenli, içinde her şeyin tanrı­lar tarafından önceden planlanarak insanın istifadesine sunulduğu farz edilen bir dünyası vardır. + Çiftçiye varsayım üretmesi değil, inanması tavsiye edilir. Ruhbanlar sınıfının koruyucusu ol­duğu kutsal bilgiler onun tüm dertlerine deva olmak iddiasındadır, + İnsan kontrolü dışında kuraklık veya tufan gibi afetler ise ancak tanrıdan gelebilir, zira tarımın kuralları da yanılması olanaksız tanrılarca vazedilmiş ruhbanlarca öğretilen kutsal kurallardır.
Bir şeylere sıkı sıkıya tutunmayın. Sahip olduğunuz şeylere, “evrenin” size geçici olarak emanet ettiği şeyler gözüyle bakın –bütün her şeyi sizden her an geri alabileceği aklınızda olsun.
Sahiplik Etkisi
Sahip olduğumuz şeyleri sahip olmadıklarımızdan daha değerli olarak algılarız. Farklı ifade edecek olursak bir şeyi satarken o şeyi almak istediğimizde ödemeye hazır olduğumuzdan fazla para talep ederiz.
Reklam
Sempatik ne demek? Bilim buna cevaben bir dizi etken sunuyor. Bir insan bizim için sempatiktir, eğer: A) Dış görünümü çekiciyse; B) Köken, kişilik ve ilgi alanları açısından bize benziyorsa; C) Bizi sempatik buluyorsa. Sıralama bu şekilde. Reklamlar cazibeli insanlarla dolu. Çirkin insanlar sevimsiz görünür. Bu yüzden reklam aracı olarak işe yaramazlar (bkz A). Süper cazibeli insanların yanı sıra reklamlar “senin benim gibi insanları” da kullanır (bkz B) –benzer dış görünüş, lehçe, köken. Uzun lafın kısası, ne kadar benzerse o kadar iyi. Ve reklamların iltifatlar yağdırdığı da az rastlanır bir şey değildir –“çünkü siz buna değersiniz”. Burada da C etkeni devreye girer: Kim bizi sempatik bulduğunun sinyallerini verirse, biz de onu sempatik bulmaya meylederiz. İltifatlar mucizeler yaratır, külliyen yalan olsalar bile…
Milyarder Maymun
Varsayalım ki, bir milyon maymun borsada oynuyor. Deli gibi ve elbette tamamen rastlantısal olarak hisse senedi alıp satıyorlar. Ne olur? Bir yıl sonra maymunların yaklaşık yarısı hisse senetleriyle kâr, diğer yarısı da zarar eder. İkinci yılda da maymunların yarısı toplamda kâr, diğer yarısı da zarar edecektir. Bu böyle devam eder. 10 yıl sonra hisse senetlerini hep doğru değerlendiren yaklaşık 10.000 maymun olacak, 20 yıl sonra ise geriye hep doğru yatırımları yapmış tek bir maymun kalacak, o da milyarder olacaktır. Ona “başarılı maymun” adını verelim... Bir kararı asla sonucundan yola çıkarak değerlendirmeyin. Kötü bir sonuç illa kötü bir karar verildiği anlamına gelmez –ve bunun tersi de geçerlidir
Çok fazla seçeneğinin olması
Sizin için sadece en iyisi mi yeterince iyi? Sınırsız seçenekler çağında tam tersi geçerli aslında: “Yeterli” olan en iyisi... Kriterlerinizi kâğıda dökün ve onlara mutlaka sadık kalın. Ve mükemmel seçimi yapamayacağınızı asla unutmayın.
Dinler ne yapar? İnsana -öteki taraf­ta- sonsuz yaşam ve bitmeyen mutluluk vaat eder. Peki bunlar, hele ölümsüzlük, Tanrı'nın özellikleri değil midir? İnsan insanlığından korktuğu için aslında kendini Tanrılaştırmaya özenmektedir, icat ettiği dinler marifetiyle. Nietzsche bu yalana katlanamaz ve Tan­rı'nın ölümünü ilan eder.
Sayfa 255
Batık maliyet yanlışı tuzağına özellikle; çok zaman, para, enerji, sevgi vs. yatırımında bulunduğumuzda düşeriz. Nesnel bir bakışla hiçbir anlamı olmasa dahi yatırdığımız para devam etmek için sebep oluşturmaya başlar. Ne kadar çok yatırım yapmışsak, yani batık maliyetimiz ne kadar büyükse planımızı devam ettirme arzumuz o kadar güçlü olur... “O kadar da yol geldik…” “Kitabın o kadarını da okudum…” “Bu eğitime iki yılımı verdim, şimdi…” Bu tür cümlelerden batık maliyet yanlışının beyninizin bir köşesinde çoktan dişlerini gösterdiğini anlarsınız.
260 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.