Şafak
@Ridescent
Öğrenci
İstanbul
9 Eylül
3 okur puanı
Haziran 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
168 syf.
·
Puan vermedi
%26 (21/80)
Okur Takip Önerileri
Şafak tekrar paylaştı.
"Kaplumbağalar hissetmez, aptal,''dedi Jem
''Sen hiç kaplumbağa oldun mu?''
Sayfa 21Kitabı okudu
İnsan espri yapmak istediğinde bazen yalan söylemek zorunda kalıyor
Sayfa 97
"Öyleyse sen de kendini yargılarsın," diye yanıtladı kral. "En zoru budur. Kendini yargılamak, başkalarını yargılamaktan çok daha zordur. Kendini gerektiği gibi yargılayabilirsen, gerçek bir bilgesin demektir."
Sayfa 65
Çünkü aşk tabii bir hâldir ki, insanoğlunun her bir kısmında, yani erkeğinde dişisinde, ufağında büyüğünde, çocuğunda ergeninde, gencinde ihtiyarında, fakirinde zengininde, akıllısında ahmağında, âliminde cahilinde, şehirlisinde göçebesinde görünür. Herkesin gönlü aşk ile yoğrulmuştur
Sayfa 17Kitabı okudu
Senin o nazenin vücudun, o gül gibi yüzün çürüyecek. Bir daha göremeyeceğim. Lakin yok yok. Yanlış söyledim. O mezarda çürüyecek tek şey, etten, kemikten ibaret bir şey. Şevişen ruhlarımızdır. Evet ruhlarımızdır ki bu cisim kafesinden kurtuldukları gibi görüşecekler. Ah, şüphem yok ki görüşecekler. Cenab-ı Hak böyle iki aşığı ayırıp bir daha görüştürmemekte razı olmaz.
Sayfa 39Kitabı okudu
Ellerin her biri özel bir yaşamın ifadesidir.
Sayfa 20Kitabı okudu
Hareketlerinin her biri, bende, tıpkı saf saf içime yerleştirdiğim onun bendeki altın varaklı zeminde parlayan diğer suretini öldürüyordu.
Sayfa 63Kitabı okudu
Ama dediğim gibi bütün acılar korkaktır, yaşama karşı duyulan aşırı arzu karşısında acı geriler; çünkü yaşama arzusu, düşüncelerimizde var olan ölüm arzusundan çok daha güçlü şekilde bedenimizin her zerresinde mevcuttur.
Sayfa 67Kitabı okudu
Ama sonuçta zaman her şeyin ilacı, alınan yaşın da tüm duygular üzerinde özel ve hafifleştirici bir etkisi var. Ölümün yaklaştığını hissettikçe, ölümün gölgesi yolunuzun üzerine simsiyah düştükçe, olaylar gözünüze eskisi gibi batmıyor, derin duygularınıza artık aynı şekilde seslenmiyor, tehlikeli gücünden çok şey kaybediyor.
Sayfa 69Kitabı okudu
Yalnızca tutkunun ne olduğunu hiç bilmeyen insanlar, nadiren bu duyguyu tattıklarında, belki de bu kadar çığ gibi ani, kasırgaya benzer tutku patlamaları yaşıyorlar: O anda yaşanmamış yıllar, kullanılmamış güçlerin biriken öfkesiyle birlikte insanın göğüsüne yumruk gibi iniyor.
Sayfa 60Kitabı okudu
Ben hiç, doğaya düşen ışık ve gölge gibi tüm renklerin ve duyguların sürekli değişim halinde hızla belirdiği o yüzü seyrettiğim kadar büyük bir heyecanla tiyatroda bir oyuncunun yüzünü seyretmedim.
Sayfa 25Kitabı okudu