Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

RoadNotTaken

RoadNotTaken
@RoadNotTaken
damnant quod non intelligunt! / mediocrité partout! /eppur si muove! twitter.com/bogazicitv #BoğaziçiDireniyor #KabulEtmiyoruz #Vazgeçmiyoruz ______________________________________________________
Tek gerçek konfor özgürlüğün konforudur!
Can Yayınları
Reklam
Anarşizm, insanın kalbine Doğa’nın yerleştirdiği doğal dinsizliktir.
Can Yayınları
Bir kez zafere ulaştıktan sonra, doğmasına yol açmış olan ideali gerçekten dayatmamış, hatta korumamış tek bir din var mıdır?
Can Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sosyalizm ile komünizm eşitlik fikri üzerinde temellenir. Ama özgürlük pek dert edilmez. Bireycilik üzerinde temellendiğinden en azından özgürlüğün tohumunu içeren burjuva sisteminden daha kötü zorbalıklardır bunlar. Sosyalizm ile komünizmin temellendirdiği ise mutlak erk sahibi bir Devlet’tir. Bütün insanları bu canavarın, öldürülecek bir bedeni bile olmayan bu Mutlak Kral’ın altında eşit kılarlar. Her ikisinde de burjuvazi her şeyini yitirir, emekçinin ise kazanacağı hiçbir şey yoktur. Burjuva köle değilken köle olur; burjuvanın dengi olmuş işçi, kendini yeni bir efendiyle birlikte bulur ve önceden olduğu gibi yine köledir. Burjuva sisteminde bir emekçi, her şeye rağmen ve emeği sayesinde ya da şans sonucu veya herhangi bir başka gerekçeyle kendisi için biraz para toplayabilir, toplum içinde yükselebilir, belli bir oranda özgürlük –en azından paranın sağlayabileceği oranda– elde eder. Sosyalist ya da komünist rejimde ise hiçbir umudu yoktur. Bu, cehennemin yeryüzünde kusursuzca geçekleşmesidir ve cehennemde, göründüğü kadarıyla, herkes eşittir.
Can Yayınları
Anarşistin ideali öncelikle özgürlüktür; sonra özgürlük yoluyla eşitlik, nihayetinde ise özgürlük içinde eşitlik yoluyla kardeşliktir. Şunu unutmayın: Anarşist sistemde, eşitlik olarak var olabilecek şey özgürlükle birlikte gelmez, ondan kaynaklanır.
Can Yayınları
Reklam
Kavgaya girilmezse gerçekten mağlup da olunmaz. Ama manevi olarak mağlup olunur, çünkü aslında gerçekten dövüşülmüş olunmaz.
Can Yayınları
Yardımlaşma zorbalığı. İçimizden bazıları, ötekilere emretmek ve kendilerini dayatmak yerine, tersine, her fırsatta başkaları için kendilerini paralıyorlardı. Tersi bir durummuş gibi gözüküyor, değil mi? Oysa tıpatıp aynı şey. Bu da yeni bir zorbalık.
Can Yayınları
Üst üste yığılan bu zorbalıkların altında, özgür bir toplumla ya da bu tanıma layık bir insanlıkla benzerlik gösteren müstakbel bir toplum hayal edebiliyor musunuz?
Can Yayınları
Tüm bu olup bitenler içerisinde, ben kendimi kimin için feda edeceğim? Daha da kötüsü, niçin feda edeceğim? Kuşku duyduğum anlar oldu; ne saklayayım! Ben materyalistim, diye kendi kendime tekrarlıyordum. Tek bir yaşamım var, o da bu. Tüm bu propaganda ve toplumsal eşitsizlik hikâyelerinden bana ne! Güzel vakit geçirebilir ve tüm bu karmakarışık şeyleri kafaya takmadan yaşamdan zevk alabilirdim. Elinde tek bir yaşam olan, sonsuz yaşama inanmayan, Doğa’nın yasasından başka yasa kabul etmeyen ve doğal olmadığı için devlete karşı duran, doğal olmadığı için evliliğe karşı duran, doğal olmadığı için paraya karşı duran, kısacası, doğal olmadıkları için tüm bu kurgulara karşı duran bir insan; özgecilik ve kendini başkaları için feda etmek de doğal değilken niçin kalkıp da özgecilik ve başkaları ya da insanlık için kendini feda etme zihniyetini savunsun ki?
Can Yayınları
Onlarınki özgürlük değil, yalnızca zorbalık uygulama özgürlüğüdür, yani özgürlüğün tersidir. Bu özgürlük tam da bizim dinamitlemeye ve savaşmaya çalışmamız gereken özgürlüktür.
Can Yayınları
Reklam
Öğrenmeye büyük bir açlık duyuyorduk, kendimizi eğitme açlığı içindeydik. Ayrıca fikirlerimizi yaymak için propaganda yapmak da istiyorduk. Kendimiz ve tüm insanlık için yeni bir toplum istiyorduk; insanlara yapay eşitsizlikler, aşağılanmalar, Doğa’nın asla dayatmadığı acı ve baskılar dayatan tüm bu önyargılardan kurtulmuş bir toplum istiyorduk.
Can Yayınları
Okuma yazması olmayan ve mistik bir halktan ne beklenir ki?
Can Yayınları
Açık fikirli bir insan, olası tüm itirazları incelemelidir ve kendi varsayımından tamamen emin olmadan önce hepsini tek tek çürütebilmelidir.
Can Yayınları
En büyük kötülük, daha doğrusu tek kötülük, doğal gerçekliklere gelip yapışan toplumsal uzlaşma ve kurgulardır – evet, tüm kurguları kast ediyorum; aileden paraya, dinden devlete kadar hepsini... İnsan, ya erkek doğar ya da kadın. Demek istediğim, insan yetişkin olduğunda erkek ya da kadın olmak üzere doğar; doğal olarak, bir eş olmak için, zengin ya da yoksul olmak için doğmaz, hele Katolik ya da Protestan olmak, İngiliz ya da Portekizli olmak için hiç doğmaz. Toplumsal kurgular sayesinde şu ya da bu olunur. Peki ya bu toplumsal kurgular neden kötüdür? Çünkü bunlar kurgudur, çünkü doğal değillerdir.
Can Yayınları
20,3bin öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.