Orwell'ın 7 denemesinin yer aldığı bu kitapta altını çizdiğim pek çok yer oldu.
1900lerin ilk yarısında yazılan bu denemelerdeki olayların veya durumların hala günümüzde görülüyor olabilmesi üzmedi değil.
En son deneme olan 'Son Mutlu Günler' beni en çok etkileyen kısım oldu. Orwell burada yatılı okulda geçen çocukluğundan, bol bol da hislerinden ve düşüncelerinden bahsediyor. Düşüncelerinin okulun müdürü (veya sahibi artık her neyse) tarafından nasıl yanlış bir şekilde şekillendirildiğini okudum ve hüzünlendim. Yine aynı şekilde zengin yatılı öğrenciler tarafından zorbalığa maruz kalması, fiziksel şiddetin yanı sıra çok fazla miktarda psikolojik şiddetin olması bir dramdı. Bu son denemeyi Psikologlar okusa ve yorumlasa diye düşündüm. Bir psikoloğun bu yaşananları yorumlanmasını ve bu yorumları okumayı isterim.
Paranın iyiliği, sağlığın ya da güzelliğin iyiliği kadar kesindi ve parlak bir araba, bir unvan ya da bir uşak sürüsü insanların kafasında gerçek bir etik değer olarak yer etmişti.
Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin savunulması ve korunması görevini Türk Gençliğine verdi.
Bunu unutma!
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde vurguladığı;
‘En zor şartlarda,
en karanlık günlerde,
umudunuzu yitirmeden
mücadeleye devam edebilmenin’
Hastane hekimliğini bir sanat olarak gören ve bu doğrultuda bir sanatçı gibi hastalarının hayatına da şekil veren Türkan Saylan sayesinde Lepra Hastanesi sadece bir hastane olmaktan çıkıp bir yaşam merkezine dönüşür.