aklın da kalbin de hakkını vermekten uzak bir çağda yaşıyoruz. akıllar karışık, kalpler katı, zihinler bulanık, gözler perdeli, hayaller sığ, ufuklar dar, vicdanlar metruk.. bu yüzden ne kendimizi anlayabiliyoruz ne de varlığı..
“kelimeler varlığa açılan pencerelerdir. Bu pencereler olmadan düşünce de olmaz. pencereniz ne kadar büyükse içeri o kadar çok ışık girer. o yüzden dilin fakirleşmesi demek, varlık evimizin karanlıkta kalması demektir.”