"Başlarken de biliyordum: Aşk hakkında ne söylerseniz söyleyin eksik kalacaktır, yeni bir şey söylemek zaten olanaksızdır, söylediklerinizin bir bölümü kimileri tarafından ya yaşam deneyim noksanlığı, ya kötü niyet, ya da düpedüz budalalık nedeniyle yanlış anlaşılacak; başkalarına ya da hayata yanlış aktarılacaktır.
En kötüsüyse, ne kadar yazarsanız yazın, söyleyebileceklerinizin onda birini bile söyleyememiş olduğunuzu bilmenizdir.
O Dolayısıyla aşk üzerine bütün bu söylediklerimi unutun. Ben de
öyle yapacağım.
Ya da kaldığım yerden devam edin..."
Aşk o kadar karışık bir kavram ki, bu kitaptaki doğru tespitlere rağmen söylenmemiş o kadar cümle ve anlamı mevcut ki. Karmaşık olduğu kadar bence hayatın olmazsa olmazı kendisi. Duygusuz yaşamak bana göre yarım kalmaktır. Tamamlanmamız lazım hep. Kitabın güzelliği uykumu aldı ve bu saate kadar uyuyamadım yarın iş olmasına rağmen. O kadar incelikle ifade edilmiş ki her bir düşünce, olurken hayran kaldım. Aşkın cep defteri olarak kesinlikle kullanılması gereken bir kitap. Oldukça başarılı. Okuyun, okutturun. Seveceksiniz.